Kâtip Çelebi 17.yüzyıl İslam düşüncesinin en önemli temsilcilerinden birisidir. Çünkü o, din bilimleri yanında felsefe bilimleri ile meşgul olmuş, ayrıca felsefenin eğitim öğretimden kaldırıldığını iddia etmiştir. O nedenle bu çalışma, Kâtip Çelebi’nin metafizik düşüncesine odaklanmakta, hareket noktası olarak ünlü eseri, ‘Keşfüzünun’ adlı eserini merkeze almaktadır. Metafizik bilindiği gibi teorik felsefe bilimlerden birisidir ve o nedenle metafiziği onlardan bağımsız ele almak mümkün değildir. Ayrıca metafizik eğitimde fizikten sonra yer almaktadır. O nedenle adı metafiziktir. Yazarımız Aristoteles’in metafizik’i ile Plotinos’un Theologia’sını ayırmaktadır. Hikmet ilmini anlatırken ona, teoloji (ilm-i ilâhî) ve evrensel ilim (ilm-i küllî) ve ilk felsefe (felsefe-i ûlâ) adlarını verir. Metafizik için ilk felsefe, ilm-i ilâhî ve çoğulu ilâhiyyât’ kavramlarını kullanır. Çelebi’ye göre İlm-i ilâhî varlığı (el-mevcud) varlık olarak ele alır. Çelebi’nin felsefe tasnifi özünde Aristotelyen bir tasniftir. Çelebi’nin dayanağı Taşköprüzade ve İbn Sina’dır. Çelebi tarihsel açıdan felsefeyi Grek filozoflarıyla başlatır. Tercümelerle İslam’a aktarıldığından söz eder. İslam’daki varlığını, üç dönemde ortaya koyar. İbn Rüşd sonrası üçüncü dönemde, yani Fahr-i Razi ve sonrasında, birincisi sentez (ilm-i Kelam), ikincisi telhis yani özetlenmiş teorik felsefe bilimleri olmak üzere iki metafizik çizgi/gelenek devam eder. Teorik felsefe yazarımız için önemlidir. Çünkü Kelâm’ı bilim statüsüne sokan teorik felsefedir. Yine Osmanlıda ulemaya ün kazandıran felsefedir. Bir kâtip olarak Çelebi teorik felsefe bilimleriyle, özellikle astronomi’nin (ilm-i hey’et) alt disiplini Coğrafya ile uğraşmış, neticede felsefeyle ilgili iki hakikate ulaşmıştır.
Katib Celebi is one of the most important representatives of 17th century Islamic thought. Because he is concerned about philosophical sciences in addition to religious sciences. He also claimed that philosophy was removed from education. Therefore, this study focuses on Katip Celebi's metaphysics thought centring his famous work ‘Keşfüzzünun’ as the starting point. As it is known, metaphysics is one of the theoretical sciences of the philosophy. Therefore, it is impossible to handle metaphysics independently. Also metaphysics comes after physics education. So its name is metaphysics. Our author, Katip Celebi, separates Aristotle's Metaphysica, and Plotinus's Theologiae. While describing wisdom science he names it, theologiae (ilm-i ilâhî) and universal knowledge (ilm-i küllî) and first philosophy (felsefe-i ûlâ). He usually uses the concepts ‘the first philosophy (al-falsafa al-ûlâ)’, ‘ilm al-ilâhî’ and its plural form ‘al-ilâhiyyât’ for metaphysics. According to Celebi ilm al-ilâhî investigates being qua being. Celebi's classification of philosophy is an Aristotelian classification in essence. Celebi's source is Tasköprüzade and Ibn Sina. With a historical perspective Celebi began the philosophy with the Greek philosophers. He states that it is transferred to Islam through translations. He exposes its presence in Islam in three periods. In the third period after Ibn Rushd, that is after Fahr al-Razi, continues two metaphysical lines/traditions. First of them is synthesis line (ilm al-Kalam), second one is summarized line (talhîs) of theoretical sciences of philosophy. Theoretical philosophy is important for our author. Because theoretical philosophy led theology to the status of sciences. Also the philosophy brings Ottoman ulema in reputation. As a clerk, Celebi dealt with theoretical philosophy of science especially with Geography is the sub-discipline of astronomy (ilm al-hay’at) and eventually reached two truths about philosophy.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.