Temel anlamda oryantalizm, Doğu ve Uzakdoğu ülkelerin ininanışlarını, dilini, tarihini ve uygarlıklarını inceleyen bir anlayıştır. Sömürgecilik ve oryantalizmin temeli, aslında Doğu-Batı karşıtlığının bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü Batının geçmişte olduğu gibi bugünde mücadele ve temel ilgi alanı Doğu toplumlarıdır. Özellikle antropoloji tarafından yapılan kültür analizlerinin, toplumları anlama ya da tanıma amaçlı yapılmasından ziyade, onları belli bir zaman ya da gelişim çizgisi içinde sınıflandırılarak ideolojik bir yaklaşım getirdiği yönünde genel bir eğilim vardır. Bu konuda postmodern antropologlar, modern antropolojinin etnografik yöntemlerle toplumlar hakkında bilgi toplamasını sorgulamakta, şüpheci davranmakta ve buna karşı alternatif çözümler öne sürmektedir. Bu kapsamda antropolojik söylemler içinde, yazınsal metinlerle ilişki kurulmakta ve buradan toplumu ilgilendiren kültürel kodlar çıkarılmaktadır. Postmodern antropologlar, diğer kültürler üzerine yapılan etnografik çalışmaların nesnel olamayacağını, bir şekilde antropologların kendi öznel düşüncelerinin de araştırma içinde yer alacağı eleştirisinde bulunurlar. Bu anlayış içinde antropolojinin, sömürge sistemi tarafından temsil edilen iktidar yapısının sürdürülmesine dolaylı olarak da olsa destek verdiği belirtilir.Oysaki günümüzde pek çok antropolog, küresel kültürün yozlaştırdığı yerel kültürlere destek vermekte ve onların mücadele alanını genişletmektedir. Bu toplumluklara yönelik birçok yardım programında (sağlık, üretim,gıda,aile…) antropologlar, yerel kültür ile batılı idareciler arasında bir köprü görevi görmekte ve amaca kısa sürede ulaşmada önemli rol oynamaktadır. Söz konusu çalışmada, geçmiş ve günümüz oryantalizm anlayışı ve bu anlayıştan ortaya çıkan kavramlardan hareket edilerek, oryantalizm ile antropoloji arasındaki ilişkiler bütünü irdelenmeye çalışılmıştır.
In general terms orientalism is a conception which studies believes, language, history and civilizations of Eastern and Far Eastern countries. The base of colonialism and orientalism in fact has appeared as a result of the controversy between the East and the West. Because the struggle and basic field of interest of the West is Eastern civilizations as it was in the past. There has been a tendency of the cultural analysis especially done by anthropology towards bringing an ideological approach by classifying communities in a time or development line instead of trying to understand or know them better. About this topic postmodern anthropologists have questioned the fact that modern anthropology gets information about communities by using ethnographic methods, acted suspiciously and proposed alternative solutions against this. Within this respect among anthropological discourses, a connection is made between written texts and then cultural codes regarding that community are brought out from this. Postmodern anthropologists criticize that ethnographic studies on other communities can not be objective and subjective ideas of anthropologists take place in the studies in a way. Within this respect, it is suggested that anthropology supports continuation of the existing power structure which is represented by colonial system although this support is indirect. However, today many anthropologists are supportive about local cultures which are degenerated by global culture and broaden their struggle field. In many help programs towards these communities (health, production, nourishment, family…) anthropologists have acted as a bridge between the local culture and western governors, and played an important role towards reaching the goal in a short time. In the aforesaid study, starting from the past and present conception of orientalism and the concepts that are resulted from them, it is aimed to study the whole of relations between orientalism and anthropology.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.