İnsanoğlu yaratılışı gereği ihtiyaçlarına mahkum olan ve onları karşılamadan yaşayamayan bir varlıktır. Yeme, içme, uyuma, duyma, görme, dinleme, konuşma, anlatma, gülme bu ihtiyaçlardan bazılarıdır. İşte diğer tüm ihtiyaçları gibi anlatma, dinleme ve inanma ihtiyaçları da insanlığın tarihi itibariyle her zaman ve zeminde var olmuştur. İnsanoğlu bu ihtiyaçlarını gidermek için çağlara göre farklı araçlar ve yollarla çeşitli eylemlere başvurmuştur. İşte bu çalışmada, halk edebiyatı ürünlerinden olan destan türünün çeşitli insan ihtiyaçlarını karşıladığı düşüncesinden yola çıkılarak bu edebi türün, “ikincil sözlü kültür” ortamı içerisinde teknolojik iletişim araçları vasıtasıyla yeniden kurgulanması ve sahnelenmesi hadisesi, “Kurtlar Vadisi” dizisi özelinde incelenerek gelenekle çağdaş değerlerin buluştuğu ortak nokta çeşitli sosyolojik verilerin okumaları ışığında yorumlanmıştır. Bu doğrultuda elde edilen veri ve değerlendirmeler Kurtlar Vadisi dizisi içerisinde destan türüne ait azımsanmayacak sayıda unsur ve motifin bulunduğunu ortaya koymaktadır. Böylece Kurtlar Vadisi dizisinin, destan geleneği üzerine bina edilen, çağımızın ilgi, istek, ihtiyaç ve beklentilerine uydurulmuş modern destanı, geleneksel arketipin özelliklerini sergileyen Polat Alemdar’ın ise bu gelenek içerisinde olağanüstülükleriyle varlık bulan ideal insan modelinin yani alp tipinin temsilcisi olduğu görülmektedir. Çalışmada bu film-destan unsur ve motifleri ilişkisi incelenmiş, bu durumun sebepleri ve sonuçları diziye olan yoğun ilgiyle de ilişkilendirilerek farklı bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir.
Due to the requirements of genesis human is obliged to needs and a being who can’t live without satisfy his needs. Eating, drinking, sleeping, listening, sight, listening, listening, talking, laughing are some of them. Like all the other necessities description, listening and belief necessities are existed in every place and everytime. Human being have always resorted to various actions by different ways and means according to eras to satisfy this needs. In coherence to this study, a kind of folk literatüre known as epics or sagas are thought to meet the needs of humans and this literate kind being in the midst of an “secondary oral culture” which is an event roused and brought about again by means of technological communication and by thoroughly examining and analizing the Valley of the Wolves series the common point between traditional and contemporary values have been interpreted in the light of various sociological data readings. In this way, according to the data recieved and the assesments made, inside the Valley of the Wolves series many elements and motifs, that should not be under valued, belonging to epics can be pointed out. So, it is seen that the tv series’ –Kurtlar Vadisi- modern epic which build on epic tradition, and adapted to our era’s interests, requests and expectations; and the traditional archetype’s features represantative Polat Alemdar is the ideal human model namely alpine-type who existed with his hugeness. In this study, this series film-epic element and motif relationship has been investigated, this situation’s reasons and results have been connected to the intense interest towards the series and has been rated with a various perspective.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.