Na’t, özellikle Fars ve Türk edebiyatlarında Hz. Peygamber(sav)’i öven şiirlerin genel adıdır. Türk edebiyatında ilk örneğine Yusuf Hâs Hâcib’in Kutadgu Bilig adlı eserinde rastladığımız na’t, edebiyat tarihimiz boyunca her dönemde rağbet görmüş ve bir geleneğe dönüşmüştür. Özellikle Hz. Peygamber(sav)’e duyulan sevgi ve onun şefaatine nâil olabilme isteği tarih boyunca şairleri na’t yazmaya sevk etmiştir. Bu şiirlerin en güzel örneklerine ise klasik Türk edebiyatı döneminde rastlanmaktadır. Hatta Fuzûlî’nin Su Kasidesi ilk sıraya yerleştirilirse ikinci sırada Şeyh Gâlib’in müseddes-i mütekerrir na’ti gelmektedir. Şeyh Gâlib, hemen hemen bütün edebiyatçılar ve eleştirmenler tarafından klasik şiirin son büyük şairi olarak kabul edilmektedir. Onun şiirleri, özellikle Sebk-i Hindî akımının tesiriyle yazdıkları, mana itibariyle oldukça zengindir. Bu zenginlik na’tlerinde de görülmektedir. Şeyh Gâlib,
Na’t is the general name of poems at Turkish and Iranian literatures praisin Prophet Muhammad. At Turkish literature, we can see the first examples of this kind of poems in Qutadgu Bilig of Yusuf Has Khacib. It was popular at the every period op literature and, hence, it became a tradition. The love for Prophet Muhammad and the hope to reach the shefaat urged poets to write na’t. The best examples of this kind of poem are at Turkish classical literature. Qaside of Water of Fuzuli is the best but, perhaps the second is Musaddas-i Mutaqarrir of Sheikh Galib. According to all men of letters and critics, Sheikh Galib is the lastest great poet of classical poem. His poems, especially, written on view of Sabk-i Hindi, are rich according to their meanings. This richness could be seen at his na’ts. He begins his
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.