Anadoluda Geleneklerini İşleyen Bir Türkü

Author:

Number of pages:
1177-1187
Language:
Year-Number:
2014-Volume 9 Issue 5

Anadolu’da türküler/baladlar, bütün etnik grupların gelenek, görenek ve sanatlarının yansımasıdır. Türkiye’de ‘Ballad’ yerine kullanılan ‘Türkü’, sözlü gelenekte çalgı ve ezgilerle söylenen bir halk şiiridir. Baladlar ve Türküler biçim ve içerik bakımından benzerlik gösterirler. Geleneksel olarak, insanlar yüzyıllardır duygularını şiir ve müzikle ifade ederler. Bu sözlü şarkılar, yaşanan bölgenin tarihsel ve coğrafik özelliklerinin, sosyal ve siyasi koşullarının ve gelişmelerinin izlerini taşır. Türkülerde, insan yaşamının geçiş dönemlerinden(doğum- evlenme- ölüm) yansımalar bulabilirsiniz. “Ceviz Oynamaya mı Geldin Odama” (Did you come to my room to play with walnut) başlıklı Anadolu Türküsü bir genç kızın kendinden daha genç olan kuzeni ile evlenmesine bir örnektir. Bu tür evlilikler aile varlığını korumak endişesiyle kırsal alanlarda yaygın olsa da, evlenen kişiler arasında hoşnutsuzluk oluşturabilir. Bu evlilikte genç kız mutsuz ama amcasının kararını kabul etmekten başka seçeneği yoktur. Kültürel değişimlerin daha yoğun olduğu kentlerde tanışıp anlaşarak evlenmeler yaygınlaşırken, gelenekselliğin yoğun olduğu yerlerde “görücülük” ve “akraba evliliği”nin baskın olduğu görülmektedir. Bu evlilik biçimleri genellikle gelin ya da damad adayının düşüncesi alınmadan gerçekleşir. Bu nedenle, aile büyüklerinin isteklerine karşısında, kişisel mutsuzlukların bir anlamı yoktur. Bu özel türküde, genç kız kendini düzenlenmiş bir akraba evliliğinin içinde bulur. Bu yazıda genç kızın duyguları ve istekleri ele alınacaktır. Sözler Anadolu’nun kırsal alanlarında evlilik kurumu yorumlamak için sosyolojik yaklaşımla incelenecektir.

Keywords


Ballads in Anatolia are reflections of traditions, customs, and art as in all other ethnic groups. In Turkey, “Türkü,” which is used as a substitute of “Ballad,” is a kind of folk poetry that is sung along with instruments. Ballads and Türküs are similar in terms of style and content. Traditionally, people have expressed their feelings in their lyrics and music for centuries. These oral songs carry the traces of the historical and geographical features, social and political conditions and developments of that certain area. In Türküs, one can find the reflections from the milestones (birth, marriage, death) of people’s lives. An Anatolian Türkü titled “Ceviz oynamaya mı geldin odama” (Did you come to my room to play with walnut?) is an example of an arranged marriage between a young girl and her much younger cousin. Although this kind of marriage is often common in rural areas for concerns of keeping the family estate intact, these unions may also bring dissatisfaction to the parties involved. In this marriage, She is unhappy but she has no choice but to accept her uncle’s decision. While marriages depending on a mutual agreement between couples are more common in cities where cultural change is more profound, “prearranged marriages” and “consanguineous marriages” still prevail in rural areas where traditions are observed keenly. These forms of marriages are generally arranged by mutual agreement between the in-laws without necessarily the bride or groom’s consent. Thus, personal unhappiness has no meaning against the wishes of the larger family unit. In this particular Türkü, the young girl finds herself in a prearranged “consanguineous marriage.” This paper will focus on her feelings and aspirations. The lyrics will be examined through a sociological approach to comment on the institution of marriage in the rural areas of Anatolia.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,160
Number of downloads 637

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.