XIX. yüzyıl Âşık edebiyatının yeniden canlandığı ve güçlü temsilciler yetiştirdiği bir dönemdir. XVI. yüzyıldan beri gelişimini sürdüren bu edebiyat geleneği bu yüzyılda büyük bir ehemmiyet kazanmış ve mahallileşme cereyanın da etkisiyle sadece halk arasında değil; yüksek zümre arasında da kendisine yer bulmaya ve ilgi görmeye başlamıştır. Âşıklar, saray ve devlet adamları tarafından korunmuş, bey ve paşa konaklarından saraya kadar her yerde âşıklara rastlanır olmuştur. Âşık edebiyatında XVII. yüzyıldan itibaren Âşık Ömer ve Gevherî ile görülmeye başlayan Divan edebiyatı tesiri bu asırda bilhassa şehirde yaşayan âşıklar arasında doruk noktasına ulaşmıştır. Bu etkileşim neticesinde âşıklar şiirlerinde hece veznini kullandıkları gibi aruz veznini de kullanmışlardır. Bu vezinle
XIX. century was a period in which minstrel literature was revitalized and powerful representatives were brought up. This literature traditions that has kept on developing gained great importance in this century and with the influence of the wave of localization it found a place for itself and started to gain favor not only among the higher level people but also among the general public. Minstrels were protected by the palace and statesmen, and misntrels were found everywhere from the residences of pashas to the palace. The influence of Otttoman literature that started to be felt as of the XVII. Century in minstrel literature peaked in this century, particularly among the minstels living in cities. As a result of this interaction, minstrels used syllabic meter as well as aruz meter. With this meter, they sang
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.