Anadolu’da yaşamış ve büyük bir uygarlık kurmuş olan Hititler kendi dillerini çiviyazısı ile binlerce kil tablet üzerine uygulamışlardır. Kral yıllıkları, siyasal antlaşmalar, hukuki metinler, yönetim ile ilgili yönerge metinleri, dini metinler: dua metinleri, ayinler, bayram törenlerine ait metinler, fal ve büyü metinleri olarak sınıflandırılmakta olan bu tabletlere Hitit çiviyazısını kazıyanlar katiplerdir. Hititler’in başkenti ?attuša’da otuz iki tahta tablet katibi ile birlikte elli katip görev almıştır. Bu katipler katip okullarında eğitim alarak yetiştirilmekteydiler. Toplam 375 işareti olan Hitit çiviyazısının öğrenilmesi zor olduğundan dolayı eğitime küçük yaşlarda başlamışlardır. Eğitimlerini tamamlayan katiplere başkent arşivinde depolanması ya da birçok yere dağıtılması için yüzlerce tableti birkaç kez kopyalattırdıkları bilinmektedir. Bu meslek babadan oğla geçmekteydi. Hitit toplumunda saygın aileler tarafından seçilmekteydi. Önasya’daki devletlerin ve vasal devletlerin krallarıyla yapılan yazışmaları, kraliyet buyruklarını, arazi bağışlarını ve davalarda verilen hükümler gibi kaydetme işlerini yaptıklarından dolayı bu meslekte güvenilir olmak son derece önemliydi. Hitit katiplerinin adları, bazen soyağaçları ve de denetçileri tabletlerin kolofonlarından öğrenilmektedir. Adını Hitit çiviyazılı metinlerden öğrendiğimiz Ukki?a şehri yalnızca üç metnin kolofonunda geçmektedir. Bu kolofonlardan Kizzu?atna Kralı Pilli?a’nın Ritüeli’nin katibi Lili-?al?a’nın, adı yalnızca kolofonda geçen katip Pi?a-mu?a’nın ve de Bronz Tablet katibi ?al?aziti’nin Ukki?alı olduğunu, babasının adının ise Lupakki olduğu öğrenilmektedir. Bu şehrin adının sadece katiplerle bağlantılı olmasından dolayı katip yetiştirmede önemli bir merkez olduğunu göstermektedir.
Hittites who had lived in Anatolia and established a great civilization applied their own language through cuneiform on thousands of clay tablets. The scribes were the ones to carve the Hittite cuneiform on such tablets which were classified as King annuals, political treaties, legal texts, regulations on directive texts, religious texts: prayer texts, rituals, texts narrating the feast ceremonies, texts of the auguries and sorceries. In ?attuša, the capital city of Hittites, fifty scribes, thirty two of which were wooden tablet scribes, were assigned. The scribes were being trained in scribe schools. Since it was difficult to learn the Hittite cuneiform which had 375 figures in total, the training was being given in childhood. It’s known that the scribes, after completing their training, had to copy hundreds of tablets for being archived in the capital city archive or for being circulated to several places. The profession was being handed down from father to son. It was being selected by exclusive families of the Hittite society. Credibility in the profession was very important since the scribes were recording the correspondences with the kings of the Asia Minor states and vassals, kingdom decrees, grant land and verdicts of the cases. The names of the Hittite scribes and sometimes their pedigrees and inspectors were being acquainted from the tablet colophons. The name of Ukki?a city which we know from Hittite cuneiform tablets can be seen only in three text of “colophon”. From these “colophons”, the name of Lili-?al?a who is the scribe of Kizzu?atna King Pilli?a’s ritual, was the scribe of Pi?a-mu?a who can only be seen in “colophon” and was ?al?aziti who is the scribe of Bronze tablet, and it was learnt that the name of the father was Lupakki. It can be thought that this city was important center for educating scribe since of the name of city only related with scribe.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.