Polisiye roman, zekice planlanmış bir cinayet ve bu cinayetin nasıl işlendiğini çözmeye, katili okuyucuyla birlikte bulmaya çalışan, bir dedektif/polis etrafında şekillenen roman türüdür. Temelleri batıda atılan polisiye roman türü, 17. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkmakla birlikte; ancak 20. yüzyılda modern zamanların geçerli anlatım biçimlerinden biri olmuştur. Polisiyenin dünyada çok sayıda okuyucusunun olması ve çok satanlar sırasında üst sıralarda yer almasına karşın edebiyat ve estetik normlar çerçevesinde fazla ciddiye alınmayan, “hafif” bir tür olarak değerlendirilmesi bu gecikmenin nedenidir. Her ne kadar 1990’lardan başlayarak bu algı değişse de, polisiye roman -bu kadar popüler olmasına karşın- hep ‘’üvey evlat’’ olarak görülmüş, romanın ikincil türleri arasında yer almıştır. Ancak polisiye romana gereken değerin verilmemesi, iyi polisiyenin iyi edebiyat olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Başka bir ifadeyle polisiye roman, “hafif” edebiyatın başlı başına bir tür oluşunu gerçekleştirmiştir. Türk edebiyatında polisiye türündeki eserleriyle dikkati çeken yazarlardan biri de Erhan Bener (1928-2007)’dir. Kendi döneminde bu türün önemli temsilcileri arasında sayılmakla birlikte, Bener’i bir polisiye roman yazarı olarak nitelemek yanlış olur. Yazar metinlerinde bireyi önceleyen bir tavra sahiptir. Bener, toplumda yalnızlaşan, giderek topluma yabancılaşan bireylerin öykülerini, işlenen bir cinayet etrafında anlatmayı tercih eder. Erhan Bener’in romanları arasında Loş Ayna (1960), Sisli Yaz (1984) ve Eski Dostlar (2008) polisiye kurgularıyla öne çıkan romanlardır. Bu romanlar aynı zamanda, toplumsal konumu içinde bireyin sorgulanışıyla da dikkati çeker. Başka bir ifadeyle Bener, toplumla bağları zayıf olan bireyleri farklı bir gösterge olarak okuyucuya sunarken polisiye kurgu aracılığıyla metni “sıkıcılık”tan uzaklaştırır. Kısaca ifade edersek, bu makalede Erhan Bener’in anılan romanlarını polisiye kurguları bakımından değerlendirirken bireyin ele alınışındaki özgün tavrın da altını çizmeye çalışacağız.
The Crime novel is a type of fiction that try to find murder and homicide which is planned incisively with reader; and that is shaped around fiction of detective/police. The type of Crime novel which is found in west had come in view in the last quarter of 17th century, however; it had just become one of the valid expression of modern-day in 20th century. The reason of delay is crime novel’s evalution as a type of ‘insignificant’ which is extenuated as part of literature and esthetics norm althought being at the top on best seller and having so many reader in the world. Eventhough this perception is getting change dates from 1990s, the crime novel -even if it is so popular- has been looked as a ‘foster child’, located in second genres. But the thinking little of well crime novel does not change the true that the well crime novel is well literature. In other words, the crime novel has realized being a type of ‘insignificant’ literature all by itself. In Turkish Literature, Erhan Bener is one of the salient authors with his production. It would be a mistake to describe him as a crime novel author even if he is one the most important person who writes down on this type in his term. The author has attitude which is a prioritize to person in his text. Bener prefers to tell the stories of ever alienating people around a homicide. Loş Ayna, Sisli Yaz and Eski Dostlar are prominent novels among his novels. These novels also remark with being questioned a person’s. In other saying Bener, sends away the text from ‘borigness’ by way of crime fiction while presents the people who has weak tie with society as a different indicator. Briefly stated, in this article it has been tried to emphize unique manner of handling the person while it has been reviewing Erhan Bener’s novels which is mentioned in point of crime fiction.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.