Bu çalışmada, öncelikle, dil göstergeleri olan sözlerdeki gösteren gösterilen ilişkisi esas alınarak zamirlerin asıl sözler ve yardımcı sözler içindeki yeri üzerinde durulmuştur. Zamirlerin gösteren gösterilen ilişkisinin konuşana göre değişmesi ve süreklilik arz etmemesi bakımından asıl sözlerden ayrıldığı görülmüştür. Nesneleri konuşan, dinleyen, adı geçen ve bunların dâhil oldukları topluluklar şeklinde temsil etmek için kullanılan kişi ve dönüşlülük zamirleri hakkında bilgi verilmiştir. Kırgız Türkçesinde dönüşlülük zamiri olarak kullanılan öz sözünün iyelik ekli biçimleri kullanılmaktadır. Öz sözünün iyelik eki almış biçimleri Kutadgu Bilig, Atabetül Hakayık ve Gülistan Tercümesi gibi tarihi dönem metinlerinde özne olduğunda iyelik eki almış bir ad gibi de dönüşlülük zamiri olarak da algılanabildiği görülmüştür. Çalışmanın devamında Kırgız Türkçesiyle yazılmış roman ve hikâyelerden dönüşlülük zamiri örnekleri derlenmiş. Derlemeden yola çıkılarak yapılan değerlendirme sonucunda, Kırgız Türkçesinde dönüşlülük zamirinin cümlede özne ve yüklem olarak görevlendirildiğinde kişileri vurgulu temsil ifadesinin öne çıktığı belirlenmiştir. Ayrıca kurulan cümlede özne ile belirtili nesne, yer tümleci veya zarf tümlecinin aynı kişiler olması durumunda kişi zamirleri genellikle özne olarak, dönüşlülük zamirleri ise belirtili nesne, yer tümleci veya zarf tümleci olarak görevlendirilmiştir. Kırgız Türkçesinde dönüşlülük zamirlerinin tamlayan olduğu ad tamlamalarında tamlanan unsura ilgili kişinin iyelik ekleri ulanmaktadır. Bu da Kırgız Türkçesinde dönüşlülük zamirlerinin kişileri temsil etme yeteneğinin derecesini göstermektedir.
In this work, the place of the pronouns within the main and auxiliary words has been emphasized by basing it on the relations between the signifier and signified of a language sign. Pronouns are different from the words the relations between the signifier and signified according to speaker, and lack of continuity. Some information are given regarding the personal nouns and reflexive nouns that are employed to symbolize the objects as the speaker, listener or aforementioned and as the group that they are involved in. In Kyrgyz Turkish, the word öz is employed as reflexive pronouns and a form of it having possessive suffix is employed as well. Some forms of the word öz having possessive suffix in some historical texts such as Kutadgu Bilig, Atabetü’l Hakayık ve Gülistan Tercümesi are seen as a reflexive pronoun like a noun having possessive suffix when they are subject. In the rest of this work, the samples of reflexive pronouns from some novels and short stories written in Kyrgyz have been collected. In Kyrgyz Turkish, when the reflexive pronoun is appointed as subject and predicate, it has been seen that the statement stressing the person, comes into prominence. Additionally, personal pronouns are appointed generally as subject as in the case that in a sentence the subject and determined direct object, indirect object or adverbial complement are the same person; as to the reflexive pronouns are employed as determined direct object, indirect object or adverbial complement in the same situation. In Kyrgyz Turkish, personal suffixes are added to determination in determinative groups where reflexive pronouns are the determiners. This shows the ability of the reflexive pronouns in the symbolizing degree of the persons.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.