“Bu Böyledir” Üzerinden “Kapalı Çarşıyı” Okumak ya da Sen Bana “Kapalı Çarşı” Ben Sana “Bu Böyledir”

Author:

Number of pages:
1079-1085
Language:
Year-Number:
2013-Volume 8 Issue 13

“Her devrin ve yaşayışın kendisine göre insan tasarrufu vardır.” (Tanpınar, 2005:133) İnsan, mekâna kendi şeklini, canlılığını veren bir varlıktır ve mekân toplum ruhunun somut hâle gelmiş bir ifadesidir. Subjektif bir bakış açısıyla yazılmış olsalar da edebî metinlerde mekân ya da insan figürü, anlatılan o yerdeki insanlar için sosyo-kültürel tanımlayıcı olarak düşünülmelidir. O mekândan yola çıkarak o yerin insanları hakkında kanaat sahibi olabilmek mümkündür. Bu sebeple insanın kendisi de bir mekân olarak kabul edilebilir ve insan, bulunduğu uzamdaki nesneye/metne de ruhunu katarak, onu canlı bir şahsiyet hâline dönüştürebilir. Çalışmamızda Sezai Karakoç’un Kapalı Çarşı adlı şiirini ve Mustafa Kutlu’nun Bu Böyledir adlı hikâyesini bu kültürel tanımlama zemininde okuyacağız. Edebî eserin beslendiği kaynak aynı olunca meselenin farklı edebî türlerde tezahür etmesi çok da önemli değildir. Sezai Karakoç, duyuş ve hissediş olarak içinde bulunduğu mecraya farklı bir dokunuş katmış, en başta şiire Kur’anî üslubu hediye etmiştir. Bu üslubun benzer güzel örneğini Karakoç’un “Kapalı Çarşı” şiirinde görmek mümkündür. Aynı maveradan seslendiğini düşündüğümüz Mustafa Kutlu’nun “Bu Böyledir” hikâyesini okurken de Kapalı Çarşı şiirinin vurgularını yakalayabiliyoruz. Bahsettiğimiz bu benzerlik sadece vurgu yakınlığıyla kalmaz, aynı zamanda tema noktasında da dikkat çekici bir paralellik arz eder. Maksadımız eserlerdeki net alan derinliğini de dikkate alarak bu iki üsluptaki nirengi noktalarını tespit ve mukayese edip metinlerdeki insan ve mekân poetiğini ortaya çıkarmaktır.

Keywords


“All ages and existences have its own possession that represents a complete mentality and realities that can be denied hardly”. (Tanpınar, 2005:133) Human is a creature that gives its own shape and vitality to place. According to that, place is the tangible expression of society's soul. Literary work ; even they written as subjective point of view , place or human figure must be thought with describing social-cultural way for the people in that place. There is possibility to understand and describe ( make an analysis ) character of human being thereby looking their places where they live. According to that, human being may acceptable as place, so that he would give his soul to subject in the extent where he stays and may convert it into a alive person. According to that context, we may analyze the literary works which are the poem “Kapalı Çarşı” belongs to Sezai Karakoç and the story “Bu Böyledir” belongs to Mustafa Kutlu, based on cultural describing. If the source of literary works are same, it does not matter that category of work is different at all. Sezai Karakoç, added a different taste to channel which he is included as perceptions and as of feelings, he gave Quranic style as a gift in the first place. It is possible to find a good example of that style in Sezai Karakoç's poem “Kapalı Çarşı” When we are reading the Mustafa Kutlu’s “Bu Böyledir” story we can catch the emphasis of the poem “Kapalı Çarşı”. The similarity that we mentioned does not only stay with the proximity of the emphasize, it also supplies a significant parallelism at the theme. We are going to identify the triangulation points in these two wordings and figure out this period’s human and place poetic while we are taking the net field depth into account in our works.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 988
Number of downloads 422

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.