EVLİYÂ ÇELEBİ SEYAHATNÂMESİ’NDE ÖLÜMLE İLGİLİ AD AKTARMALARI

Author:

Number of pages:
915-934
Language:
Year-Number:
2013-Volume 8 Issue 13

Doğumuyla birlikte insanın kaderi hâline gelen ölüm, insanı yaşadığı çevreden, ailesinden, sevdiklerinden, dünyadaki bütün varlıklarından bir anda alıp götürür. Bunun yanında ölümün şahsen tecrübe edilebilir bir olgu olmaması da insan üzerinde korku, kaygı, endişe gibi olumsuz duydular uyandır. Ölüm kelimesini duymak bile insanın bu duyguları hissetmesi için yeterlidir. Bu yüzden insanoğlu ölüm ve öl- kelimelerini kullanmak yerine çoğu zaman bu kavramla ilgili başka kavramlardan yararlanarak ad aktarmalarına başvurmuştur. Bu tutumunda güzel adlandırma endişesinin yanında saygı, sevgi, nefret gibi duygusal sebepler; güçlü, etkileyici ve görsel bir anlatım sağlamak kaygısı da etkili olmuştur. Ad aktarması bir kavramın ilgili veya bağlantılı olduğu başka bir kavram veya kavramlarla anlatılmasıdır. Bu sayede mevcut ifadeler için yeni anlamlar üretilerek anlam değişikliği veya çok anlamlılık sağlanır. Ancak genellikle edebî ve sanatsal eserleri süslemekte kullanılan bir araç olarak görülen ad aktarmaları aslında günlük konuşma, düşünme ve eylemde bulunma tarzının önemli bir parçasıdır. Ad aktarmaları insanların fiziksel ve kültürel tecrübelerinin farklı boyutlarını dile getirir. Yetiştiği çevre, aldığı eğitim ve kıvrak zekâsı sayesinde kendine has bir üslup ve üst dil oluşturmayı başaran Evliyâ Çelebi de XVII. yy. Osmanlı İmparatorluğu’nda kaleme aldığı Seyahatnâme’sinde gerek yazı dilindeki değişik biçimleriyle gerekse kendine özgü örneklerle ad aktarmalarına yer vermiştir. Bunlar arasında ölüm ve öl- için kullanılan ad aktarmaları da mevcuttur. Bu çalışmada Türk kültür tarihinin eşsiz kaynaklarından biri olan Seyahatnâme’deki öl- fiili için kullanılan ad aktarmaları ele alınacaktır. Bütünce olarak on ciltlik hacimli bir eser olan Seyahatnâme’nin ilk üç cildi seçilmiştir.

Keywords


Death which has become a destiny for men with birth takes away them from the environment where they live, family, lovers. As death is not a tested event, it makes men feel frightened, anxious even hearing this word. So men have mostly used metonymies with the help of other notions instead of using the words “death” and “die”. The reasons of this attitude are the worry of euphemism, beside emotional reasons such as respect, love, hate and worry of providing influental and impressive narration. Metonymy is telling a notion with the help of other notions which are relevant to it. By this means, meaning changes and polysemies are provided by producing new meanings for present expressions. However, metonymy which is thought as a instrument used for decorating literary and artistic works is an important part of daily conversations and actions. Metonymies reflect different aspects of men’s physical and cultural experiences. Evliyâ Çelebi who achieved to have an original style and a metalanguage as a result of the environment that he grew up, his education and subtle wit, gave a place to metonymies by using either his original examples or different forms in literary language in Seyahatnâme which he indited in Ottomon Empire times of 17th century. Among theese, there are metonymies used for “death” and “die”. In this work, metonymies which are used for the verb “die” in Seyahatnâme which is one of the unique sources of the history of Turkish culture are studied. The first three volume have been choosen of Seyahatnâme which is ten volume work as a whole.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 792
Number of downloads 451

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.