Bir Servet-i Fünûn Masalı: Yeni Zelanda Fikri ve Anadolu’ya Avdet

Author:

Number of pages:
1499-1510
Language:
Year-Number:
2014-Volume 9 Issue 3

Sultan II. Abdülhamit devrinin edebî oluşumlarından bir olan Servet-i Fünûn dönemi, pek çok özelliği ile Türk edebiyatında adından sıklıkla söz ettirmiştir. Sanatın ön planda tutulduğu bu devrin bazı şair ve yazarları, artan siyasi baskılar yüzünden memleket idaresinden şikâyet etmişlerdir. Bunun sonucunda yaşamak için yeni bir ortam, uzak ülke hayaline kapılmışlardır. Önce Yeni Zelanda daha sonra da Manisa’nın Sarıçam ilçesi, bu hayalin mekânı olarak düşünülmüştür. Sanatçılar, her iki yer ile ilgili planlamalar yapmışlar ve tasarlanan yeni yaşamın pek çok özelliğini edebi eserlerle ortaya koymuşlardır. Edebi eserlere etki etmiş olan bu tasarılarda yaşanacak yerin coğrafi özelliklerinden meskenlere; uğraşı alanlarından edebî anlayışlara kadar pek çok şeyi bulmak mümkündür. Değişik nedenlerle her iki hayal de gerçekleşmemiş, bu durum bir ütopya halini almış ve hakkında sanat eserleri oluşturulmuştur. Bu çalışmada dönem sanatçılarının kaçış fikri ve bu düşünce dâhilinde oluşturdukları sanat eserleri üzerinde durulmuş, oluşturulan ütopik mekanın özellikleri, sanat eserlerinden hareketle değerlendirilmiştir. “Yeşil Yurt” ya da “Hayat-ı Muhayyel” olarak bilinen bu eserlerin en önemlilerinden biri olan Hüseyin Câhit Yalçın’ın “Hayât-ı Muhayyel” adlı öyküsü, Arap alfabesinden yeni harflere aktarılmıştır. Dünya edebiyatlarında da zaman zaman karşılaşılan uzak ülkelere kaçış, ütopya olgusunun Türk edebiyatındaki önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen bu hareketin değişik açılardan incelenmeye değer olduğu görüşüne varılmıştır.

Keywords


One of the literal formations of the period of Sultan Abdulhamit II, Servet-i Fünûn period have made its name rather frequently mentioned in many aspects in Turkish literature. Some poets and writers of this period when art came into prominence complained about the regime because of the increasing political pressure. As a result of this, they dreamt about a new environment and far lands. Firstly, New Zealand then Sarıçam,a district of Manisa, were thought as the scene of that dream. The writers made plans about these two places and presented many features of new life through literal works. In these plans which affected the literal works,it is possible to find many things about from geographical features of places which would be lived to dwellings; from fields of occupation to literal perceptivities. Because of various reasons, these two dreams did not come true, became a utopia and artworks were constructed about it. In this study, escape thoughts of the period writers and their works based on this thought were emphasized, features of utopian dwelling were evaluated with reference to artworks. Known as “Yeşil Yurt” or “Hayat-ı Muhayyel”, one of the most important of these works Hüseyin Câhit Yalçın’s story “Hayât-ı Muhayyel” were rewritten in Arabic alphabet. In also world literature, escaping far lands was accepted as one of the important samples of utopia phenomenon and it was deduced that that movement was worth to be examined from different perspectives.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 4,317
Number of downloads 574

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.