Dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak nitelenen sulak alanlar, tarım ve sanayi faaliyetlerinin etki alanlarının genişlemesiyle geri dönüşü mümkün olmayan derin hasarlara maruz kalmaktadır. Sözü edilen olumsuz süreç ülkemiz sulak alanlarını da tehdit etmektedir. Nitekim ülkemizde takip edilen yanlış yönetim ve kullanım uygulamaları ile son 40 yılda Marmara Denizi büyüklüğünde bir sulak alan, kuruma ve kirlenme gibi nedenlerle ekolojik ve ekonomik işlevini yitirmiştir. Önemli sulak alanlarımız arasında yer alan ve Seyhan-Ceyhan nehirlerinin, Tarsus (Berdan) Çayı’nın birlikte oluşturduğu Aşağı Seyhan Ovası güneyindeki sulak alanlar da sözü edilen risklerle karşı karşıyadır. Bu çalışmada, farklı uzaktan algılama teknikleri kullanılarak Aşağı Seyhan Ovası’ndaki arazi kullanımı değişiminin ovanın güneyindeki sulak alanlar üzerine etkileri incelenmiş, bu çerçevede alınması gereken önlemler üzerinde durulmuştur. Çalışma sonucunda, Aşağı Seyhan Ovası’nda yer alan sulak alanlarda önemli değişimler tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, Aşağı Seyhan Ovası’nda yer alan sulak alanlar, son 20 yıllık süreçte, alansal olarak belirgin bir şekilde daralmıştır. En önemli daralma, Akyatan Lagünü’nde meydana gelmiştir. Buna ek olarak ötrofikasyon olayı, Aşağı Seyhan Ovası sulak alanlarında önemli bir yok olma tehdidi oluşturmaktadır. Değinilmesi gereken bir diğer nokta, Adana şehrinin hızlı gelişimiyle birlikte tarımsal işletmelerin sulak alanlara doğru ilerlemesi ve tarıma uygun olmayan kumullar ve meralar üzerinde sulu tarım faaliyetleri yürütülmesidir. Bu durum toprakların tuzlanmasına yol açmaktadır. Sahamızdaki sulak alanların rehabilite edilmesi ve varlıklarının devamı için mikro ölçekte Çukurova Deltası’nı, makro ölçekte Seyhan ve Ceyhan ırmakları havzalarının bütününü kapsayan entegre bir koruma-planlama çalışmasına ihtiyaç vardır.
Described as the world's natural richness museums, the wetlands are exposed to unrecoverable deep damages by the expansion of influence areas of agricultural and industrial activities. The said negative process threaten our country's wetlands, as well. As a matter of fact, by mis-management and mis-use applications which have been followed, a wetland as large as Marmara Sea has lost its ecological and economical function for the last forty years due to reasons such as drying up, pollution etc. Also wetlands in south of the Lower Seyhan Plain that Seyhan & Ceyhan rivers among which are our important wetlands, and Tarsus (Berdan) Rivulate constitute together are faced with the said risks. In this study, effects of the change of land use in the Lower Seyhan Plain on wetlands in the south of the plain was investigated by using different remote sensing technics, and in this content measures to be taken were dwelled upon. In consequence of the study, important changes have been found out in wetlands at which are located the Lower Seyhan Plain. According to the investigation results, wetlands located at the Lower Seyhan Plain have narrowed distinctly in areal during the period of the recent 20-years. The most important narrowing has occured in Akyatan Lagoon. Addition to this, the eutrophication event poses an important threat of disappearing in wetlands of the Lower Seyhan Plain. An another point to be mentioned is that agricultural enterprises are moving towards the wetlands together with the rapid growth of Adana city, and that the irrigated farming activities are being carried out on the nonarable dunes and pastures. This situation leads to salinization of soils. There is a need for an integrated work of protecting-planning including Çukurova Delta in micro-scale, and the whole of basins of Seyhan & Ceyhan rivers in macro-scale in order for wetlands in our area to be rehabilitated and for continuity of their existences.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.