Panislamizm Batı değerlerine ve Batı çıkarlarına karşı bir tehdit olarak algılanmıştır. Buna ilaveten İslamcılık ve buna bağlı olarak yeşeren İslami hareketler; seküler Arap, seküler Fars ve seküler Türk rejimlerince tehdit olarak görülmüş ve kontrol edilmesi elzem olan bir sosyal olay olarak değerlendirilmiştir. İslamofobiya algılamasının 11 Eylül olaylarının ile başlamadığı ve bunun tarihsel olarak Haçlı Savaşları, Batı Liberalizmi ve son olarak Medeniyetler çatışması ile, İslam Batı toplumları için bir iç tehdit olarak tanımlanmıştir.11 Eylül olaylarının Batı toplumlarında tutması ve bu politikanın sürekliliğinin olması toplumu tehdit olarak gösterilen İslam’a karşı Batı toplumlarının davranışı “Sistemi Gerçekleştirme Kuramı” cevap vermektedir. Bu çalışmada Müslümanların dini kimliklerinin coğrafyası tanımlanarak politik etki alanları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışma, İslami cemaatlerin uluslararası sistemin devamı olan İslam dünyasında ki seküler rejimler tarafından kuşatıldığı ve negatiflendiğini iddia etmektedir. Türkiye özelinde İslami hareketler toplumda militarist bir İslamcı anlayışı ve İran tarzı İslamcı devrimi önlemiştir. İslamofobiya karşı İslamcı tepki iki kısma ayrılmaktadır; militarist İslam ve dinler arası diyalog ve medeniyetler ittifakı alanında oluşturulan uluslararası platform gibi diyaloğa açık olan akımlardır. Bu çalışma her iki akımı da ele almakta ve değerlendirmeye çalışacaktır.
[Pan] Islamism is a [transnational] threat for Western values and societies and Islamism is an internal for state establishments, which characterizes legitimacy deficit regime in Muslim countries. Hence, Islamic movement classified as an internal threat, which is more dangerous than external threat that perception is another practice of Islamophopia in Muslim countries. There is a continuity of conflict between crusade [Christian Warfare] and Jihad [Muslim Warfare] understanding that produce anti-Western discourse in Muslim World and Islamophobia in West. Islamophobia is viewed a product of clash of cultural conflict or clash of civilization concept after the end of Cold War. Islamic movement is a product of nation state, and modernism. Hence, Islamism cannot be classified as a social movement demanding the civic society. It has been employed as continuity of patronage in use of state-society relations. Islamic (revolution in Iran) could not produce a civic society but create a political patronage putting regime survives in scope. Therefore, revolutionary movement in the Middle East does not reflect a revolution which rehabilitee state-society relations under the banner of social contract.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.