Hz. Ali’ye nisbet edilen 280-290 civarında kısa Arapça sözü elifba sırasına göre içine alan ve “Nesrü’l-lelâlî”(İnci Saçısı) adını taşıyan meşhur bir vecize derlemesi vardır. Anılan derlemede İslâm esaslarına bağlı olarak inanç, ibadet, ahlâk ve adap konularına ait çeşitli düşünce ve tavsiyelerin dile getirildiği görülür. Tabersî (ö. 1154) tarafından hazırlandığı nakledilen bu derlemenin, Farsa edebiyatında çeşitli tercümeleri bulunduğu gibi, Türk edebiyatı tarihinde 15. asırdan 20. asra kadar on dört manzum ve mensur tercümesi tesbit edilmiştir. Nesrü’l-lelâlî’de yer alan vecizeleri Türkçeye nazmen çeviren şairlerden biri de Hâfız’dır. Hayatı hakkında bilgi elde edilemeyen Hâfız, “Lü’lü’-i Mendûd” adını koyduğu tercümesini, genç Sultan II. Murad’a sunmak üzere H. 825/M. 1422 yılında tamamlamıştır. Mütercim, “İmâm oğlu Kıvâm” adlı bir şairin, sözün gelişinden ve devamından anlaşıldığına göre, Hz. Ali sözleri konusundaki rubailerini hayli mübhem, yani oldukça kapalı ve anlaşılmaz bulduğu için eserini meydana getirmiştir. Maksadı, bu güzel sözleri açıklığa kavuşturmak, başka bir ifadeyle söylemek gerekirse, padişahın anlayabileceği tarzda Türkçeye çevirmektir. Şair, Hz. Ali’ye nisbet edilen Arapça özlü sözleri aruzun “mefâîlün mefâîlün feûlün” kalıbına uygun birer beyitle Türkçe’ye çevirmiştir. Bu çalışmada önce Hâfız’ın anılan eseri tanıtılarak şekil ve öz yönünden incelenmiş; sonra bilinen tek yazma nüshasına dayanılarak sunulmuş ve günümüz Türkçesine çevrilmiştir.
There has been a famous collected work of saying named “Nesrü’l-lelâlî” (pearl coins) that includes approximately 280-290 Arabic short sayings in alphabetical order attributed to Caliph Ali (598?-661). In Turkish literature history from 15th century to 20th century, fourteen translations of poetic or prose of this collected work have been ascertained. This collected work is recounted to have been prepared by Tabersî (ö. 1154). Hâfız is one of the poets translating sayings in Nesrü’l-lelâlî into Turkish poetically. Hâfız, about whose life we don’t have information, completed his translation named “Lü’lü’-i Mendûd” to present Sultan Murad in H.825 /M.1422. Translator has his work made because he found Rubais which are about Hz. Ali’s sayings of a poet who is called Kıvam who is the son of Imam indefinite, incomprehensible and closed, according to context. His aim is to clarify these beautiful sayings, meaning to say, to translate this into Turkısh in a style which padishah can understand. Poet translated arabic old sayings which attributed to Hz. Ali, into Turkısh in accordance with the shape of Aruz ” mefâîlün mefâîlün feûlün” with each verse. In this study firstly mentioned work of Hâfız was introduced and analyzed as to form and substance; then it was presented based on the only known manuscript print and was translated into today’s Turkish.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.