Günümüz dünyasında bir çok kişi için aşk, yaşamlarındaki en önemli unsurlardan biridir. Konu, bütün dünyada tarih boyunca, farklı yazın alanlarında yoğun bir şekilde ele alındığı halde, bilimsel bir olgu olarak uzun zaman göz ardı edilmiştir. Bununla birlikte, günümüzde, özellikle karşı cinsle duygusal ilişkilerde yaşanan sorunlar ve gündelik yaşamda göze çarpan değişimler bu alanda yapılacak bilimsel çalışmaları kaçınılmaz hale getirmektedir. Bu araştırmada genç yetişkinlerin aşk stilleri demografik değişkenler ve benlik kurgularına göre karşılaştırılarak incelenmiştir. Çalışmada aşk, genel olarak toplumsal olarak yapılandırılmış bir fikir, bilişsel, duyuşsal ve davranışsal bileşenleri olan bir olgu olarak ele alınmıştır. Araştırma, ilişkisel tarama modeline dayanan betimsel bir çalışmadır. Araştırma grubu Ankara il sınırları içinde farklı sosyoekonomik düzeyi temsil eden semtlerde ikamet eden 24–30 yaşlarındaki 590 bireyden oluşmaktadır. Katılımcılara “Aşka İlişkin Tutumlar Ölçeği”, “İlişkisel-Bireyci-Toplulukçu Benlik Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” uygulanmıştır. Araştırma sorularını yanıtlamak için SPSS paket programından yararlanılarak, t-testi, tek değişkenli varyans analizi ve kümeleme analizi teknikleri kullanılmıştır. Bu araştırmadan elde edilen bulgular, Türkiye’de aşk stillerinin ilişki sayısı, ilişki süresi, ilişki statüsü, cinsiyet, sosyoekonomik düzey ve bireyci-ilişkisel-toplulukçu benlik kurgularına göre farklılaştığına işaret etmektedir. Araştırma sonuçlarına dayanarak, Türkiye’de karşı cinsle duygusal ilişkilerde yaşanan sorunların kaynağına ilişkin ipuçlarının elde edildiği ve bu ipuçlarını yakalamada kültürün bireysel düzeydeki yansıması olarak kabul edilebilen benlik tiplerinin önemli olduğu söylenebilir. Bunun yanında, genç yetişkinlerin aşk stilleri ve aşk stilleri-benlik tipleri ilişkisi bağlamında elde ettiğimiz bulguların, Lee’nin aşk stilleri kuramına destek sunduğu ifade edilebilir. İçinde yaşanılan toplumsal bağlam, aşk stillerinin şekillenmesinde önemli görünmektedir.
For many people, love is one of the most important elements of life ın today world. Though the issue has been handled in different literatures intensely throughout history, it has been bypassed for long as a scientific phenomenon. Besides, problems encountered in emotional relationships with the opposite sex and changes we come across in our daily lives make it inevitable to carry out scientific studies. In this study love styles of young adults are investigated according to demographic variables and self-construal. Love has been generally handled in this study as a phenomenon as a thought constructed socially and that has cognitive, affective, and behavioural components. The research is a descriptive one based on relationship survey model. The research group consists of 590 i
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.