Evliya Kadınların “Er” Olarak Anılması Üzerinde Tevhit Ve Mücerretliğin Etkisi Rabia Adeviye Örneği

Author:

Number of pages:
879-891
Language:
Year-Number:
2014-Volume 9 Issue 3

Tasavvuf ve klasik edebiyat metinlerinde zühde yönelen kadınlar “er” olarak anılır. Onların kadınlık durumundan söz etmek gerekmez, zahid bir kadının cinsiyetinden bahsetmek geleneğe uygun olmadığı gibi cinsellikle ilgili yerleşmiş ahlaki kurallara da ters düşmektedir. İslam dininde ruhbaniyetin olmadığı söylenir ama mücerredlik kurumuna birçok dönemde rastlanır. Zühd hareketi tasavvufa dönüştüğü dönemde sufiler arasında cinsellikten feragat etmek oldukça yaygındır. Zahid kadınlara dair metinlerde cinsellikten feragat etmekle cinsiyetin tevhitle yokluğu birbirinden farklı iki olgu olarak ayrılmadığı için anlam karmaşası vardır. . Zühd hareketi içinde ilk defa erkek olarak anılan kadın Rabia Adeviye’dir. Yine bu alanda kadın, doğası gereği bir yandan şerir, zelil ve dünyevi addedilirken diğer yandan ulvi, bağışlayıcı ve öğretici kabul edilir. Söz konusu ikilik durumu, kadınları kendi arasında bölüp bir kısmının Allah’la arasına erkeği koyarak bir hiyerarşi oluşturur. Ve geriye kalan, ancak nadir tesadüflerle ortaya çıkabilen kadınları da erkek ilan eder. Bu yazının amacı, yazar ve sufilerin Hicri ikinci asırda zahid kadınları cinsiyetlerinden “kurtarma” kaygısı ve çabasını Margaret Smith ve Ömer Rıza Doğrul’un yazdığı iki biyografisini karşılaştırarak Rabia Adeviye örneği üzerinden incelemektir. Nitekim Rabia Adeviye’nin kadın evliya olma durumunu Smith, çekingen üslubuyla İslam’da ve tasavvufta kadın konusuna odaklanarak anlatırken, Doğrul bu kadınlığı atlatılması gereken, iç çatışmalar sonucu nihayet terk edilen bir zayıflık, uyumsuzluk olarak tarif eder.

Keywords


In texts from classical literature and Sufism women who inclined to asceticism are referred as “men”. There is no need to talk about their womanhood since it would not be proper to speak of the sex of an ascetic, it opposes to established moral principles. Although it is said that there is no priesthood in Islam, celibacy could be found in many periods. When asceticism turned into Sufism, abstaining from sexual intercourse was quite a common phenomenon among Sufis. Since distinction between two phenomena, foregoing from sex and the absence of sex in oneness, is not clear, there is an ambiguity in those texts concerning to the ascetic women. The first woman who was called as man in Zuhd movement is Rabia Adawiya. Again, referring to this matter, woman is acknowledged as evil, despicable, profane on one hand and

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,611
Number of downloads 406

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.