İthal/Çeviri Yoluyla Pekiştirilen “Korku ‘Mış Gibi’ Kültürü” Türkiye'den Örnekler

Author:

Number of pages:
61-66
Language:
Year-Number:
2013-Volume 8 Issue 10

Doğan Cüceloğlu’ na göre ortamda korku varsa, bu korkunun kaynağına “saygı” duyulur. Aksi durumda kişilerin insan olarak değeri de yoktur, kurallara uymak zorunluluğu duyulmaz. Niyetini içselleştirmemiş insan, bilgiyi "mış gibi kullanır" ama o bir farkındalık, bilinçlenme haline dönmemiş olduğundan bilgi, davranışa yansımaz, "mış gibi yaşamak" budur. Bu tip toplumların yasaları incelense ileri demokratik toplumlarından farklı olmadıkları görülür, bu tip toplumlar yasaları demokratik olanların"mış gibi" uygulanmasıdır. Toplumlarda kanaat önderleri, her zaman halkı bilinçlendirmeyi görev edinmişler, bu görevi yerine getirirken “çeviri”yi araç olarak kullanmışlardır. Fikirlerini savunmak, temellendirmek için ithal kültürü istedikleri doğrultuda kaynak gösterme yoluna gitmişlerdir. Bu yolla istedikleri doğrultuda eserleri, kavramları ve yasaları seçip onları istedikleri yöntemlerle çevirerek kaynak göstermişlerdir. Propaganda amaçlı pek çok manipülatif saptırmada çeviri, bir araç olarak kullanılmış, kavramlar gerçekliklerinden uzaklaştırılarak “mışgibilik” pekiştirilme yoluna gidilmiştir. İthal edilerek öğrenilmiş ve içselleştirilmemiş demokrasi anlayışları "kapalı sistemler" yaratır. Bu toplumların vatandaşları, güç elde etmede fikrini savunabilmesini, sivil kuruluşlar yoluyla, sesini güç haline dönüştürmesini ve gerektiğinde yasal direnme hakkını kullanmasınıöğrenemez. Bu bildiriyle, çevirinin öğrenmeye ve zenginleşmeye katkısının yanı sıra, demokrasi kavramı ve Türkiye’de üniversiteler örneğinden yola çıkılarak ithal/çeviri yoluyla pekiştirilen “mış gibi kültürü” dikkate alındığında, çevirinin ne denli manipülatif amaçlara destek yapılabilen önemli bir güç olduğunun altı çizilmeye çalışılmıştır.

Keywords


According to Doğan Cüceloğlu, if there is fear in an environment, the origin is “respected”. If there is no fear, people no value either, there is noobligation to comply with the rules. People who haven’ tinternalizedtheinformation, theinformation is “used as if” but as it’s a question of awareness, theinformation is not beingassimilated, doesn’tturninto a behavior, that’s “living as if”. If you study the laws of a “as if” society, you’ll see that there are no different from those of other developed democratic societies, but there areapplied “as if”. Opinion leaders, whose mission is tora ise awareness used translation as a tool. Translation was often used as a tool in many manipulative propaganda purposes, “usingthe as if” to consolidate the concept far away from the truth. Democracies created from the feeling of fear, imported and learned andinternalizedperceptions of democracy "closedsystems" creates. You don’t see often, citizens defending theirideas, knowing how to make their voicess trongert hought on-governmentalorganizations, using their legal right storesist when needed. This objective of this study is to see translation through the democratic concept by taking into consideration the “as if” in Turkey.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 763
Number of downloads 425

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.