Hoşgörü kavramı evrensel bir değer; bir erdem ve ahlâk unsuru olsa da kültürden kültüre, coğrafyadan coğrafyaya değişiklik gösterebilmektedir. Tarih boyunca birçok felsefi akımın, sosyal hareketin ve insan hakları çalışmasının temelinde yer alan bu kavram, özellikle edebi eserlerde yüzyıllar boyunca işlenmiş, insan ilişkilerinde temel şartlardan biri olarak kuşaktan kuşağa taşınmıştır. Bu çalışmada İslam âlim ve yazarlarından Mevlâna ile Fransız hikâyeci ve fabl yazarı La Fontaine’in “hoşgörü” algısı ele alınmaktadır. Mevlâna’nın ve La Fontaine’in hayatı, görüşleri, öncüsü oldukları edebi türler bu bakış açısı ile ortaya konulmaktadır.
Even if the tolerance concept is a universal value, virtue and a moral element, it may vary according to the culture and the geography. This notion forming the at the essential many philosophical currents, social movements and human right studies throughout history, especially is treated in the literary works for centuries and is conveyed to other generations as the fundamental feature of human relationships. In this study, the “tolerance” perception of Rumi, an Islam scholar and writer, and La Fontaine, French story writer and fabulist is discussed. Rumi’s and La Fountaine’s lives, ideas and the literary genres that they pioneer are dealt within this perspective.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.