Eğitim iktidar ve ideoloji arasında son derece yakın bir ilişki vardır. İktidarlar, toplumu arzu ettikleri değerler doğrultusunda dönüştürmek amacıyla eğitimi kullangelmektedir. Özellikle ulus devletlerin ortaya çıkışı ile eğitime daha çok önem verilmeye başlandı. Bu önem, ulusun inşasında kolektif kimlik oluşumunda eğitimin ayrıcalıklı bir yere sahip olmasından kaynaklanıyordu. Zira ulus devletlerin ortaya çıkışı ile toplumlar artık yeni tanımlamalar ve değerlerle karşı karşıya kaldı. Bu çerçevede eğitim, toplumun ulus devlet olarak inşasının vasıtalarından biri belki de en önemlisi olarak karşımıza çıkar. Hiç şüphesiz ki çocuk eğitimi, bu çerçevede iktidarlar için temel meselelerden biri olmuştur. Durum imparatorluktan ulus devlete geçişte Cumhuriyet yönetici ve elitleri için de benzer bir öneme sahipti. Çocuk eğitimi, milli eğitim politikalar içindeki önemli aşamalardan biri olarak ele alınıyordu. Yeni devlet için yeni insanın yani vatandaşın inşası bağlamında çocuğun cumhuriyet değerleri doğrultusunda inşasını sağlayacak olan çocuk eğitim, merkezi bir yere sahipti. Ancak Cumhuriyet yöneticileri bu süreci yalnız çocuğun eğitimi olarak düşünmemiş, aile ile ilgili tasarımlar başta olmak üzere, yetişkin eğitimi olduğu gibi kadının iyi bir anne olması amacıyla eğitimi de çocuk eğitiminin bir parçası olarak ele alınmıştır. Cumhuriyet değerlerini içselleştirmiş görev ve sorumluluklarının bilincinde olan iyi çocuğun inşasında iktidar, eğitim aracılığıyla ideoloji kullanmış ve toplumu dönüştürecek yeni bir nesil inşa etmeye çalışmıştır.
There is an extremely close relationship between education, the power and ideology. The governments have been making use of education in order to transform the societies in accorrdance with the desired values. More importance was given to education especially with the emergence of nation-states. This importance arises from the privileged place of education in the formation of collective identity to construct the nation. Because with the emergence of nation-states the societies were faced with new definitions and values. In this context, we confront with education as one of the means, perhaps the most important one, of the construction of the nation-state. No doubt that child education has been one of the central issues for governments in this context. The situation has a similiar importance for the administrators and elites of the Republic during the transition from empire to nation-state. Child education was being approached as one of the important steps in the national education policies. Child education that would enable the construction of child in accordance with the republican values had a central place in the construction of new citizen for the new state. However, the Republican administrators did not design this process as only child education. They also design it as woman education to be a good mother in accordance with family relations. The power made use of ideology via education to construct the child who internalizes the values of Republic and is aware of the duties and responsibilities. Thus, the power sought to construct a new generation that would transform the society.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.