1881 yılında Le Gaulois gazetesinin görevlisi olarak Cezayir’e giden Maupassant, sömürge yönetiminin aksaklıklarını ve suistimallerini bizzat görme olanağı elde etmiştir.Bu aksaklıkları bazı kısa öykülerinde dile getiren yazar, romanlarından da Güzel Dost’ta (Bel-Ami) Tunus ve Cezayir sömürgeleri sayesinde servetlerine servet katan politikacı ve işadamlarını konu olarak işlemektedir.1885 yılında yazdığı bu romanda Maupassant, 1871-1914 yılları arasındaki Fransız sömürge olaylarından gerçek bir tablo sunar. Fransız siyaset adamları, gazete sahipleri ve finans çevrelerinin kendi çıkarları doğrultusunda sömürge ülkesi Tunus’ta ve Cezayir’de çevirdikleri dolapları açıkça ortaya koyar: Romanın başkahramanlarından biri olan ve aslında gazetecilikle hiç ilgisi olmadığı halde bu mesleğe atılan Georges Duroy, Cezayir’deki askerlik günlerini özlemle hatırlarken çok güzel bir “sömürgeci asker” portresi çizer ve böylece Fransız askerlerinin yöre halkına nasıl kötü davrandıklarını da gözler önüne serer. La Vie Française gazetesinin sahibi ve aynı zamanda Georges Duroy’un patronu olan Bay Walter ve Bakan Laroche Mathieu’nün sömürge ülkesinden yola çıkarak spekülasyon sayesinde borsada paralarına para katmaları ise çok ilginç bir olaydır. Romanında Tunus yerine Fas ismini kullanmayı tercih eden Maupassant tarihi ve siyasi olayları sunmakla yetinir ve kahramanlarına karşı pek de eleştirel bir tavır takınmaz.Sistem olarak sömürgecileği pek karşı olmayan Maupassant, bu sistemin işletilmesindeki çarpıklıkları okuyucusuna sunmuştur. Romanın ilk sayfalarında başkahraman Georges Duroy’un Cezayir’deki ferah günlerini anımsaması, Cezayir’in yeniden sömürgeleştirilmesinin Fransız Meclisinde görüşülmesine değinmesi ve özellikle para kazanma tutkusuyla bir araya gelmiş gazeteci ve siyasilerin sömürge politikasından nasıl nemalandıklarını gözler önüne sermesi sömürgecilikle ilgili en çarpıcı bölümlerdir. Güzel Dost, sömürgeciliğe eleştirel tavır takınan bir roman değildir. Fransa tarihinde 2.Cumhuriyet Dönemi diye adlandırılan devirde insanların para kazanma uğruna hangi yollara başvurduğunu ortaya koyan çarpıcı ve sürükleyici bir romandır. İş adamaları ve politikacıların bu hırsla sömürge ülkelerinde yaptıkları manipülasyonlar romanın önemli bölümlerinden biridir.
Maupassant, who went to Algeria as a journalist of the Le Gaulois Newspaper in 1881, got the opportunity to personally observe the problems and exploitations of the colonial administration. The author, mentioning those problems in some of his short stories, also deals with the politicians and businessmen who burgeon their wealth thanks to the colonies of Tunisia and Algeria as a plot in his novels called Bel-Ami. In this novel written in 1885, Maupassant presents a genuine picture of the French colonial events occurring between 1871 and 1914. He very clearly presents the plots brewed in colonial countries of Tunisia and Algeria by the French politicians, newspaper owners and financial bodies for their own profits. Georges Duray, who is one of the protagonists of the novel and in fact has no relation to journalism but has got it as a profession, draws a very clear picture of the “colonial soldier” while recalling his days in Algeria as a soldier and thus displays how badly the French soldiers treated the local people of the country. The case that Mr. Walter, who is the owner of the newspaper La Vie Française and boss of Georges Duary, and Minister Laroche Mathieu departed from the colony and burgeoned their wealth in the stock market via speculations is a very interesting phenomenon. In his novel, Maupassant, preferring to use the name Morocco instead of Tunisia, merely presents the historical and political events and does not assume a critical attitude toward his characters. Maupassant, not opposing the idea of colonialism very much, presents the problems in the application of this system to his readers. Georges Duray’s, the protagonist of the novel, flashback of the prosperous days in Algeria in the very first pages of the novel, his mentioning the negotiations related to re-colonization of Algeria in the French Assembly, and his displaying how the journalists and politicians gathering with a desire to earn money exploited the colonial policies are the most outstanding points pertaining to colonialism. Bel-Ami is not a novel that assumes a critical attitude toward colonialism. It is a fascinating and impressive novel presenting what methods people utilize for the sake of earning money in a period called the Second Republican Era in French history. The manipulations that the businessmen and politicians use with this greed in the colonies form an important part of the novel.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.