Dilimizin yapı açısından ne kadar zengin olduğunu gösteren oluşumlardan biri tasvir eylemleridir. Eylemi tasvir eden yapılar yapısal olarak çok çeşitlilik gösterir. Bu çalışmada birçok farklı yapıyı barındıran bu birleşik oluşumlardan sadece tasvir eylemleri, yarı tasvir eylemleri ve iki çekimli eylem gibi türleri seçilmiştir. Bu üç yapı, eserlerin incelenmesi esnasında kullanım sıklığı açısından öne çıkmış ve çalışma konusu olarak tercih edilmişlerdir. Bu çalışmadaki asıl amaç, hedef yapıyı içeren bu eylemlerin İngilizceye çevrilmiş eserlerdeki anlatım ve yapı karşılıklarını ortaya koymak ve aynı anlatım etkisine sahip olup olmadığını göstermektir. Her ne kadar Türkçe ve İngilizce ayrı dil ailelerine mensup olsalar da eylemin tasviri her iki dilde de mevcuttur. Ancak yapı itibariyle farklı şekillerde ifade yolları bulmuşlardır. Yapısal farklılıklar göz önünde bulundurularak erek dil olan İngilizcenin çeviri eserlerimiz doğrultusunda tasvir kavramını dile nasıl aktardığına bakılmıştır. Bu süreç içinde İngilizceye çevrilmiş birçok romanımız analiz edilerek bu yapılar sınıflandırılmıştır. Tasvir eylemlerini ifade etmek için çoğunlukla yardımcı eylemler (modals) tercih edilmiştir. Yarı tasvir eylemlerinin karşılığı olaraksa daha çok temel eylemin yanına gelen zarf ve edat öbeklerinden yardım alınmıştır. Çalışmanın son grubu olan iki çekimli eylemden oluşan birleşik yapıysa yine zarf ve edatlar kullanılarak çeviri karşılığı bulmuştur. Sonuç olarak dilimizde yapı olarak zengin kabul edilebilecek tasvir eylemleri erek dilde ifade karşılığı bulmuş ancak sadece belirli oluşumlarla ve neredeyse aynı yapılarla karşılık verilebildiği dikkat çekmiştir.
Descriptive verbs are one of the pre-eminent constructions revealing the structure productivity of our language. The forms describing verbs depict variety of structures. Descriptive verbs, semi-descriptive verbs and the other type including two conjugated forms are particularly selected to display the capacity of narration in many literary works. These forms are particularly preferred because of the frequency of their use in the works in question. The main focus in the present study is to analyse English equivalents of these verbs in the translated versions of the works in terms of meaning and structure and to point out whether they are able to carry out the same literary value. In spite of the fact that Turkish and English belong to the totally different language families we could utter the existence of descriptive verbs in both. Considering these structural variations, what forms and expressions English holds for the demonstative verbs in accordance with the bulk sample of translated works is questioned. Many novels translated to English are analysed and the structures are classified. The model expressions exemplifying the target structure are taken from many works of our literature. As a result, modal verbs and almost the same type of adverbials and prepositional phrases are used to provide more or less their translated equivalences.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.