Ermeni olaylarının yaşandığı yıllarda, Ermeni halkının çoğunluğu için Osmanlı toprağında Ermeni olmak demek devlete, hükümete düşman olmak; sürekli ıslahat ve toprak talep etmek demektir. Oysa devlete sadık olan sıradan Ermeni halkı, Ermeni halkı ileri gelenleri ve Ermeni ruhani liderleri de vardır. Bu kişiler devletin yanında yer almakta, fesat hareketlerine katılmadıkları gibi bu hareketlere katılanları ihbar ederek olay çıkmasını engellemeye çalışmaktadırlar. Bu kişilerin tek amacı toplumsal huzurun bozulmasına engel olmak ve vatandaşı oldukları devletin bekasını sağlamaktır. Oysa bu tür çabalar fesatçı Ermenilerin yok etmeyi istediği hususlardır. İşte bu nedenle fesatçı Ermeniler kendilerine engel olan Ermenileri de dışlamış, onlara iftiralar atarak suçlamış ve onları dünyadaki Ermeni halkı nazarında “hain” olarak damgalamışlardır. Halep vilayetinin, Antakya kazasının Süveydiye nahiyesine bağlı Yoğunoluk köyü Protestan Cemaati ruhani reisi Osmanlı tebaası ve Protestan Cemaati mensubu Estefan Yarbuzelyan fesatçı Ermenilerin zulmüne uğramış, devlete sadık bir ruhani liderdir. 4 Nisan 1901’deki Hariciye Nezaretine gelen mektuba göre altı sene önce bu bölgede çalışan Estefan Yarbuzelyan, Hınçak fesat cemiyetine mensup Ermenilerin fesatlarını engellemeye teşebbüs ettiği için hakkında iftiralar atılarak, öldürülmeye teşebbüs edilmiştir. Daha sonra ilim tahsili için dört yaşındaki kızı ile Amerika’ya gitmiş, oradaki ve Avrupa’daki Ermenilerin işbirlikli çalışmaları sonucunda “hain” olmakla suçlanmış ve kızı elinden alınarak kendi de hapsedilmiştir. Estefan Yarbuzelyan bu durumu ayrıntılı bir mektupla Osmanlı Devleti’ne anlatarak kurtarılması için gerekenlerin yapılmasını talep eder.
In the years of Armenian events, for the most of Armenian people, being an Armenian in Ottoman State meant being an enemy to country and the State, constantly demanding reform and land. However, there were ordinary Armenian people who were loyal to the State. There were leading and spiritual leading Armenians. These people were on the side of the State. They didn’t participate in low-minded actions. They tried to restrain the events by telling on the participants. The only purpose of these people was to prevent social unrest and ensure the permanence of their country. But factious Armenians didn’t want these things. Because of this reason, factious Armenians excluded the Armenians who tried to restrain them. They accused these Armenians by casting aspersions upon them. They stigmatized the other Armenians as “traitors” in the minds of Armenians all throughout the world. Estefan Yarbuzelyan, a member of Protestantism, an Ottoman citizen, the priest of Protestantism in Yoğunoluk village which is a district in Süveydiye of Antakya in Halep is a priest who is loyal to the state and persecuted by factious Armenians. On 4 April 1901, according to the letter arrived at Foreign Affairs Ministry, Estefan Yarbuzelyan working in the region six year ago was attempted to murder by denigrating that he attempted to prevent the Armenians who were members of Hınçak mischief community. Aftewards, he went to America for his education with his four-year-old daughter. He was blamed for being a betrayer as a result of the cooperative actions of the Armenians in America and Europe and his daughter was dispossessed and he was imprisoned. Estefan Yarbuzelyan requested for further action to be rescued by describing this circumstance with a detailed letter to Ottoman State.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.