Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Bingöl ili, doğal güzellikleri yanında folklorik zenginliği ile de tanınır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, güneşin bir başka doğduğu Bingöl dağlarını ve Bingöl’ün bereketli yaylalarını öve öve bitiremez. Günümüz folklor anlayışına göre, halka ait her şey onun kültürünü oluşturmakta ve dolayısıyla folklorun konusuna girmektedir. Halkbiliminin konuları arasında ağızlar da bulunmaktadır. Anadolu ağızları Anadolu’da Türk dilinin gelişmesine ve bir yazı dili olma özelliğini kazanmasına kaynaklık etmişlerdir. Dil meselesinde bir konu hakkında kesin yargıya varmadan önce onu bilimsel metotlarla incelemek gerekir. Bu incelemenin yapılmaması durumunda, bilimsellikten uzak ve hiçbir esasa dayanmayan bilgilerle tarihin, kültürün ve en önemlisi dil gerçeğinin çarpıtılmasına şahit olmamız kaçınılmaz olacaktır. Bu açıdan Bingöl’ün folklorik özellikleri ile birlikte Bingöl ağzı da kendine özgü özellikleriyle dikkat çekmektedir ve bilimsel olarak incelenmeyi hak etmektedir. Dil, sadece söylemek istediklerimizi aktarmakla kalmayıp, aynı zamanda kim olduğumuz ve nereden geldiğimiz konusunda bize bilgi verir. Bingöl’ün kültürel özelliklerinin ve kullanılan ağzın Türkiye için bir zenginlik olduğu değerlendirilmektedir. Bu çalışmada Bingöl folkloruna ait özellikler, aslen Bingöllü olan kaynaklardan da yararlanılarak ortaya konulmaya çalışılırken, aynı zamanda Bingöl ağzı derinlemesine incelenmiş, bu kapsamda hem kendi içindeki, hem de diğer ağızlarla arasındaki farklar ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yapılan çalışmanın Bingöl ilinin folklorik özelliklerini ortaya koyma yanında, onu gelecek kuşaklara aktarmakta da yararlı olacağı düşünülmektedir.
Located on the Eastern Anatolian Region, the province of Bingöl is known for its folkloric richness as much as it is known for its natural beauties. In his work Seyahatnâme ("Travel Book"), Evliya Çelebi could not praise enough Bingöl's prosperous hills and mountains where the sun would set differently. According to today's understanding of folklore, anything that belongs to the people constitutes its culture, thus belonging to the area of folklore. Amongst the subjects of folklore are also dialects. Anatolian dialects have served as resources for the development of the Turkish language in Anatolia and have ensured it becomes a written language. While deciding on a linguistic issue, it is essential to remember the existence of a source and to analyse it via scientific methods. When such a work is not carried out, we inevitably face situations where historical, cultural and most importantly linguistic facts are biased through unsupported erroneous information. From this point of view, Bingöl's folkloric and linguistic specificities draw attention and deserve to be scrutinized. Language not only transfer what we want to say, but also gives us information about what we are and where we come from. Bingöl's cultural characteristics and dialect are seen as richness components for Turkey. In this work, it has been tried to show features belonging to Bingöl's folklore through sources who are themselves from Bingöl, and a thorough research of the Bingöl dialect has been carried out so to expose its internal as well as external (in accordance with other dialects) variances. It is believed that the work will also be valuable in transferring Bingöl's folkloric features to the generations to come.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.