Folklorun “iletişimsel bir süreç” olarak kabul edilmesiyle birlikte günümüz halkbilimi araştırmalarında en az ürün kadar ürünün ortaya çıktığı bağlam da önem kazanmış; yüz yüze iletişimin hâkim olduğu sözlü kültür ortamının ardından veya onunla birlikte, yeni iletişim araçlarının gelişmesiyle, yazı ile yazılı kültür ortamı; telgraf, telefon, radyo, televizyon, bilgisayar ve benzeri araçlarla birlikte de elektronik kültür ortamı şekillenmiştir. Sözlü kültür ortamından yazılı kültür ve elektronik kültür ortamına geçişte, anlatının dinleyiciye/okuyucuya/seyirciye ulaşmasında mekânın sınırlayıcılığı da ortadan kalkmıştır. Elektronik kültür ortamı, halk anlatısı ve Kastamonu halkının birleştiği yer radyo ve son dönemde özellikle televizyon ile internettir. Makalede; “Elektronik Kültür Ortamı”, anlatım ortamında meydana getirdiği benzer etkiler göz önünde bulundurularak, “Radyo” ve “Televizyon” ile sınırlandırılmıştır. Radyo ve televizyon öncelikle kamusal alanlarda, ardından evlerde yer alarak elektronik kültür ortamını şekillendirmiştir. Başlangıçta büyük bir şaşkınlık ve yabancılık yaratan radyo ve televizyonun etrafında yeni birliktelik ortamları oluşmuştur. Radyo ve televizyon bu ortamlarda öncekinden farklı bir iletişim biçimi ortaya çıkarmış; sözlü kültür ortamının yüz yüze olan iletişim biçimini değiştirmiştir. Elektronik kültür ortamının bu iki aracıyla birlikte sözlü kültür ortamının anlatıcısının yerini radyo ve televizyonun, anlatının yerini bu araçlarla sunulanların almaya başladığı; elektronik kültür ortamlarının sözlü kültür ürünlerini alıp kullandıkları görülmüştür. Sonuç olarak radyo ve televizyonun, birliktelik mekânlarında yer alarak bu mekânların anlatım ortamını değiştirdikleri tespit edilmiştir.
With adaptation of folklore as “communicational process’’, the context of the products have been became important as much as the product in contemporary folklore researches; through oral culture medium dominated by face to face communication, electronic medium of culture has been formed by the development of new communication tools, the writing and written culture; telegraph, telephone, radio, television, computers, and other similar instruments. At the transfer from oral culture to written culture, the limiters of the place also have been eliminated in achieving narrator to the listener / reader / viewer. The radio and nowadays especially television and internet are the place which combined with electronic culture medium, folk narrative and the people of Kastamonu. In the paper, electronic culture medium is limited by ‘Radio’ and ‘Television’ by taking into account the similar factors in expression medium. Radio and television reshaped the electronic culture medium by taking place in public sphere first and then in homes. The new association environments were formed around radio and television which originally created great confusion and alienation. Radio and television have revealed a new form of communication in these environments; it has changed the oral cultural medium’s communication style. With these two factors, narrator of oral culture medium was replaced by radio and television and narrative was replaced by submissions of these tools, then they took and used the oral culture products. As a result, it was determined that radio and television changed the expression medium of the places by taking place in the combining places.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.