Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Eserlerinde Trajik Olana Yol Açan Ölüm Hayat Çatışması

Author:

Number of pages:
335-342
Language:
Year-Number:
2013-Volume 8 Issue 4

Ahmet Hamdi Tanpınar bir insan, sanatçı, toplum adamı olarak ölümü kendisince yorumlamış ve bu edinimlerini eserlerine yansıtmıştır. Ahmet Hamdi Tanpınar’da ölüm, hayatının trajik yanlarını ortaya koyan, onun düşüncelerini derinden etkileyen felsefî bir sorunsaldır. Ruhuyla ölümlü oluşunun farkındalığı, buna rağmen eserleriyle, maziyle, toplumla ve kültürle ölümsüzlüğü isteyişi/arayışı sanatçının eserlerindeki temel çatışma noktalarından birisini oluşturur. Bu çatışmayı yaratan uç değerler yaşam ve ölüm olarak ele alındığında, Ahmet Hamdi Tanpınar'ı kendi "eşiğinde" bulmak mümkün olacaktır. Tanpınar’ın özellikle günlükleri incelendiğinde görülür ki ölüm/ölümlü olma, ölümsüzlük onun yaratma/eser verme eyleminin altında yatan en önemli öğelerden birisidir. Böyle bir durum karşısında Tanpınar, eserlerinde kaçınılmaz olarak bilinç veya bilinçaltı düzeyinde ölüme dair imgeler kullanmaktadır. Yansıttığı bu ölüm anlayışının yanında onun hayata sıkı sıkıya bağlı yanlarını da keşfetmek mümkün hâle gelmektedir. Tanpınar’ın yaşamının son yıllarında ölüm karşısında belirgin bir kaygı duyduğu anlaşılmaktadır. Bu kaygının temelinde onun kendi içinde oluşturduğu ikiliğin sonuçlarını görmek mümkündür. O, dış olarak tanımladığı yaşamında, aslında olmak istediği kişi değildir ve iç dünyasında kurguladığı ben’inin çatışmasını yaşamaktadır. Bu makalede, kendi içinde yaşadığı bu çatışmanın dışa vurumu olarak Tanpınar’ın trajedisini oluşturan ölüm ve yaşam ikilemi üzerinde durulacaktır. Ayrıca, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “ölüm” kavramı üzerindeki düşünceleri temelinde söz konusu kavramın eserlerine yansıyışına farklı bir bakış açısı getirilmeye çalışılacaktır.

Keywords


As a human, artist, member of the public, Ahmet Hamdi Tanpınar, interpreted the death in his own way and reflected these acquisitions to his works. The death, for Ahmet Hamdi Tanpınar, is a philosophic problematic that shows tragic sides of his life and influences deeply his ideas. In the works of the artist, one of the main conflict points is to want/look for immortality by his works, the past, society and culture despite his awareness of being mortal with his soul. When the extreme values formed this conflict are examined as life and death, it will be seen that Ahmet Hamdi Tanpınar is “on the brink of himself.” Especially when the diaries of Ahmet Hamdi Tanpınar are examined, it’s seen that death/being mortal and immortality is one of the most important issues underlying his action of creating/giving a work. In the face of such a situation, Tanpınar, uses inevitably images related to death at the level of conscious or subconscious. Besides this sense of death reflected by him, it becomes possible to discover his aspects are unduly attached to life. It’s understood that Tanpınar worried distinctly about death in the last years of his life. At the heart of this concern, it is possible to see the results of the duality created by him. In his life defined as the out, he is not the person actually wants to be and conflicts with “him” fictionalized by him in his own inner world. In this article, it will be insisted on the dilemma of death and life creates the tragedy of Tanpınar as the expression of this conflict in his own inner world. In addition, underlying opinions of Ahmet Hamdi Tanpınar about the concept of “death”, it will be tried to bring a different perspective to the reflection of the concept in question on his works.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 580
Number of downloads 338

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.