XVIII.yüzyılda Osmanlı Devleti kendi içerisindeki siyasi ve ekonomik sorunları aşamadığı için Batının yükselen teknolojik değerlerine ulaşamamıştır. Osmanlı Donanması'nın 1770 yılının Temmuz ayında Çeşme/İzmir’de Rus Donanmasının baskınına uğraması sonucu tüm gemileri batmıştır. Bu yenilgi ile birlikte yaşanan olumsuz gelişmeler, Sultan III.Mustafa’yı (1757-1774) çağdaş bilgilerle donatılmış deniz subayı yetiştirilmesi konusunda harekete geçirmiş ve bu kapsamda, Baron de Tott isimli Fransız mühendis donanmayı iyileştirme çalışmalarında görevlendirilmiştir. Osmanlı bahriyesinde Sultan III.Selim (1789-1807) döneminden itibaren başlayan ve Sultan II.Mahmut (1808-1839) döneminde de süregelen ıslah hareketlerinde özellikle İngiliz uzmanlardan yararlanılmıştır. Yenileştirme çabalarının sürdüğü XIX.yüzyılda da Osmanlı Donanması büyük felaketlerle karşılaşmaktan kurtulamamıştır. Kırım Harbi, Donanmadan yoksun bir kuvvetin Osmanlı İmparatorluğu’nun bekasını koruyamayacağının da bir göstergesi olmuştur. Donanmanın gelişmesine ve modernize edilmesine büyük önem veren Sultan Abdülaziz (1861-1876) bu konuda her türlü imkânı seferber etmiştir. Sultan II.Abdülhamit’in 1909 yılında tahtan indirilmesinden sonra otuz üç yıl boyunca Haliç’te atıl tutulan donanmayı yeniden canlandırmak, imkân ve kabiliyetlerini artırmak için çalışmalar başlatılmıştır. Donanmanın geliştirilip güçlendirilmesi için finansal kaynak yaratma çabalarına paralel olarak dünyadaki yenilikleri takip etmek, Osmanlı Donanmasının kuruluşunu çağdaş esaslara dayandırmak, yeni bir eğitim doktrini geliştirmek maksadıyla İngiliz Amiral Gamble’ın başkanlığında bir heyet görevlendirilmiş, Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcından itibaren, imparatorluğun siyasi tercihleri doğrultusunda bu kez de bir Alman Heyeti, donanmanın yeniden teşkilatlanma çalışmalarında yer almıştır.
The Ottoman State proved unable to adapt to the changing conditions or to grasp the emerging technological assets of Europe, partly because they had failed to overcome the political and economic problems in the XVIII. century. In July 1770, the Ottoman Navy of 26 ships was completely defeated and destroyed by a surprise attack by the Russian Navy in Çeşme in İzmir. Heeding the warning of that defeat, Sultan Mustafa III (1757-1774) decided to educate and train naval officers in contemporary techniques. Baron de Tott, a French engineer, was employed to supervise the rehabilitation efforts of the Ottoman Navy. Starting from Selim III (1789-1807) and following with Sultan Mahmud II (1808-1839), especially English technical personel were placed in Ottoman Navy. Even while the reconstruction efforts of the Ottoman Army were underway in the XIX. century, the Ottoman Navy continued to face some great disasters. The Crimean War demonstrated that the survival of the Ottoman Empire could not be preserved without a credible Navy. Sultan Abdülaziz (1861-1876) did his utmost to improve and modernize the Ottoman Navy. During the reign of Abdülhamit II, the Ottoman Navy, which was regarded as one of the most powerful navies in the world at least in terms of quantity, was deactivated and kept at the Golden Horn for 33 years.In parallel with the efforts of creating the financial resources to support the Navy, a committee under the presidency of an English sailor, Admiral Gamble, was tasked with investigating the world’s maritime innovations. This laid the foundations for the Ottoman Navy on contemporary and fundamental principles and developed a new doctrine for the education and training of its personnel. Just after the beginning of the First World War, in concert with the political inclination of the Empire, a committee from Germany was assigned to reorganize the Ottoman Navy.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.