EĞİTİM KURUMU OLARAK İSLAMİ MEDRESELER İslam dünyasında ilk eğitim kurumu, son peygamber tarafından, hicretten sonra Medine’de, Mescid-i Nebevî’nin avlusunda inşa edilen, Suffa adı verilen müessese olarak tarihe geçmiş eğitim kurumudur. Kur’ân’ın emir ve kurallarının öğrenildiği bu müessese, daha sonra inşa edilen cami içi ve cami dışı eğitim kurumlarına örnek teşkil etmiştir. Daha sonra İslami ilimlerin belli bir kural çerçevesinde öğretime sunulması, eğitim müesseselerinin, ibadet yerlerinin dışında yapılmasını hızlandırdığını ve cami dışı yapılan eğitim kurumlarını, 11. yüzyılın İslam ülkelerinin ilk dönemlerinde görülmüştür. Selçuklular ilk medreseyi 1071‘de Anadoluya yerleşerek kurmuşlardır. Daha sonra 1299 yılında Osmanlı Beyliği’nin kurulmasıyla bir çok medrese açılmış veya başka amaçla kullanılan binalar medreselere çevrilmiştir. Osmanlı’da ilk kurulan eğitim müesseselerinde öğretilen dersler genellikle Kur’ân tefsiri, Hadis ve İslam fıkhı gibi dini eğitime yönelik olmuştur. Sultan Fatih, İstanbul’u feth edip, nakli ilimlerin yanı sıra, akli bilimlerin de verilmesini sağlayan, dönemin en büyük Sahn-ı Seman medreselerini inşa ettirmiştir. Bununla beraber eğitim müfredatının yenilenmesi; medreselerin eğitim düzeyini yükseltmiş, medreselerin gelişmesini sağlamış ve sayılarını arttırmıştır. Kanuni Sultan Süleyman, kurdurduğu Süleymaniye Medreseleri içinde yer alan ilk müstakil tıp medresesini inşa ettirip, daha sonra mevcut olan eğitim müesseselerini, Süleymaniye Medreselerine göre yeniden teşkilatlandırdı. Bu medreseler bir süre sonra Osmanlı Devletinin en ileri durumundaki eğitim müesseseleri olarak tarihte yerini almıştır. 16. yüzyılın sonu itibari ile Osmanlılarda başlayan toprak kayıpları, ülkede ekonomik zorlukları beraberinde getirmiş ve ekonomik zorluklar sosyal değişime sebep olmuştur. Bu durum itibariyle Osmanlı medreselerinin dağılma süreci hızlandırılmış ve yeni eğitim kurumlarının açılmasına sebebiyet vermiştir.
The first educational institution in the Islamic world was to be built by the last Prophet on the front yard of the Mescid al-Nabawi (Prophet’s Mosque) in Madina after the Hijrah and named Suffa. Offering education in the prescriptions and commands of the Quran, the Suffa established itself as a model for other educational institutions set up within mosques or externally. As certain rules and standards became to govern and guide the teaching of Islamic sciences, the establishment of educational institutions outside of mosques gained momentum with first such centers emerging in Islamic countries in the early periods of the 11th century. The Seljuks founded the first madrassa having settled down in Anatolia in 1071. With the establishment of the Ottoman Fiefdom in 1299, a number of new madrassas were to be founded or existing buildings were to be refurbished as madrassas. Education in the first Ottoman madrassas was to focus on the tafsir of Quran, hadith of the Prophet and Islamic fiqh. Sultan Fatih commissioned the building of the Sahn-ı Seman Madrassa after the conquest of Istanbul in an attempt to enable education in rational sciences rather than purely focusing on traditional sciences. Along with this, the reform of the curricula raised the quality of education offered in madrassas and contributed to their evolution and expansion in numbers. Suleiman the Magnificent commissioned the establishment of the first separate medical madrassa and later ordered the reorganization of existing educational institutions after the model of Suleymaniye madrassas. These madrassas were to become the most advanced educational institutions of the Ottoman Empire. Territorial losses experienced by the Ottomans from the end of the 16th century onwards were to entail economic hardships which in turn contributed to social change. This was to accelerate the dissolution of Ottoman madrassas and give birth to the creation of new educational institutions.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.