Nureddin Ferruh ve Şafak Sadaları Üzerine Bir İnceleme

Author:

Number of pages:
213-222
Language:
Year-Number:
2013-Volume 8 Issue 4

Nureddin Ferruh’un ilk eseri olan Şafak Sadaları, kendi şiirlerini topladığı bir eser olmuştur. Ancak bu eserin en önemli özelliği uzun zamandır tartışılan şiirde hece-aruz konusuna başka bir açıdan yaklaşmasıdır. Vezin ve kafiye tartışması ekseninde kitabını tamamlayan Ferruh, özellikle aruz vezninin gelişimi ve Türk milletinin gelişim çizgisindeki farklılığı göstermeye çalışmıştır. Bu vezni kabul edenler nedenlerini ahenkte ve uyumun birliğinde görmüşlerdir. Ancak Ferruh bu tezi çürütmek için şiir anlayışını İslamiyet öncesi Türklerin yaşayışına götürerek şiirde ahengi nasıl yarattıklarını açıklamakla işe başlar. Ancak onun esas amacı şiiri tamamıyla özgürleştirmektir. Bu özgürleştirme sürecinde ilk başta aruz vezninden uzaklaşmış ve ardından da hece vezninden de uzaklaşmaya başlamıştır. İlk eseri olan Şafak Sadaları’nda aruz veznin üzerine gittiği gibi hece vezninin üzerine gitmeyi göze alamaz. Henüz on yedi yaşında olan genç yazar, bu tutumunu daha sonraki yıllarda kendi ağzıyla itiraf edip, hece veznini de sert bir şekilde eleştirmekten kendini alamaz. Onun için şiir ancak ve ancak düşünüldüğü gibi yazılması gereken ve bu yazım sorununun herhangi bir kalıba uygunluğunun tartışılmaması gerektiğini söyler. Ancak o güzelin peşindedir. İsteyen istediği gibi yazsın derken, liberal bir özgürlük anlayışı içerisinde kimsenin kimseye karışmamasını savunur. Ancak bu şekilde şiirin hem estetik olarak hem de düşünsel olarak gelişeceğini vurgular. Kafasındaki şiir teorisine uygun olarak şiirler yazan Ferruh, Türk edebiyatında uzun yıllar devam edecek olan hece-aruz tartışmasının önemli ve iki ölçüyü birden reddetmesi boyutunda aykırı bir yere sahiptir.

Keywords


Şafak Sadaları, which is the first work of Nureddin Ferruh has become a work in which he collected his all poems. However, the most important feature of this work is that it has approached the controversial subject of syllable-prosody from another aspect. Ferruh, who completed his book around the argument of meter and rhyme especially tried to demonstrate the development of prosody meter and the difference on the line of Turkish people’s improvement. Those who accepted this prosody saw causes in accord and harmony. However, in order to refute this thesis, Ferruh started the job by explaining how they created the accord in poetry by taking his poetry conception to pre Islamic Turkish life. Nevertheless, his main purpose was to make poetry completely free. In this freeing process, he initially moved away from prosody meter and then started to move away from syllable meter as well. He couldn’t take the chance of facing out of prosody as well as syllable meter in his first work Şafak Sadaları. The young author, who was seventeen, confessed his that attitude in following years and couldn’t help himself criticizing syllable meter severely. For him; poetry is only a thing that is supposed to be written as it is thought and he says that writing matter shouldn’t be argued to fit it any mold. But he was in search of the beauty. Upon saying that everyone who wanted could write how he wanted, he defends that no one should interrupt in liberal freedom conception. He stresses the only way in which poetry can improve both ecstatically and spiritually is that. Ferruh, who wrote poems fitting his poetry theory, has an antithetical place in refusing two meter together and important syllable-prosody argument that will continue in Turkish literature for many long years.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 833
Number of downloads 360

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.