Ana dili, bireyin içinde doğup büyüdüğü aile ya da toplum çevresinde ilk öğrendiği dildir. Ana dili öğretiminde aile ve yakın çevre okul çağına kadar etkili olurken, eğitim kurumları aracılığıyla ana dili öğretimi daha sistemli bir hâl alır. Türkiyede ilköğretim okulları, ana dili öğretimini üstlenen eğitim kurumlarının başında gelir. Bu okullar, öğrencilere belirlenmiş bir program üzerinden ders kitapları aracılığıyla anlama ve anlatma dil becerilerini kazandırmaya çalışırlar. İlköğretim Türkçe programına göre öğrenciler, aldıkları dil eğitimiyle, okuduklarını ve dinlediklerini anlayacak kadar okuma ve dinleme becerisi; isteklerini, duygularını ve düşüncelerini anlatacak kadar da konuşma ve yazma becerisi kazanmalıdır. Türkçe ders kitabı, öğrencilerin dil becerilerini geliştirmelerinde önemli bir araçtır. Türkiye’de birçok öğrenci için okumaya yönelik etkinlikler sadece ders kitabındaki metinlerle sınırlıdır. Bu sebeple kitaplarda yer alacak metinler, Türkçenin söz varlığı ögelerinin iyi şekilde yansıtıldığı metinler olmalıdır. Kavramları ve belli durumları mecaz yoluyla anlatan deyimler, Türk kültürünün manevi parçalarından biridir. Sözlü kültürün bu önemli ögeleri, öğrencilerin söz varlığına sistemli bir şekilde kazandırılmalıdır. İlköğretim 5. sınıf öğrencileri bilişsel gelişim olarak soyut dönemin başında değerlendirilirler. Bu dönem deyimlerin öğretilmesi, öğrencilerin alıcı söz varlığına kazandırılması için ideal zamandır. Ancak hangi deyimlerin öncelikli olarak öğretileceği Türkçe öğretim programında da açık olarak belirtilmemiştir. Bu çalışmada, İlköğretim Türkçe 5 Ders Kitabı (2012)’nda yer alan deyimlerin tespit edilmesi ve deyimleşme dereceleri bakımından değerlendirilmeleri amaçlanmıştır. Bunun yanında, metinlerde derecelerine göre yer alan deyimlerin öğrencilerin söz varlıklarına katkısı üzerinde durulacaktır.
The mother tongue is the first acquired language by i
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.