Türk edebiyatı içerisinde oldukça önemli bir yer teşkil eden Divan edebiyatı üzerine geçmişten günümüze birçok tartışma yapılmıştır. Batı Tesirinde Gelişen Türk Edebiyatı döneminin başlamasıyla birlikte Divan edebiyatı özellikle kullanılan dil nedeniyle çok yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. Dilin yanında işlenen konuların ve estetik zevkin de eleştiri konusu yapılması dikkatleri bu edebiyata yöneltmiştir. Divan edebiyatının, çağıyla uyumlu olması, kendi içindeki bütünlüğü ve özellikle de toplumu yansıtması bakımından oldukça idealist bir edebiyat olduğunu ifade edebiliriz. Bu bağlamda, Divan edebiyatı, kaynağı İslam medeniyetinin temel kaynakları olan, çağıyla uyumlu, içinden çıktığı toplumu bir bütün olarak yansıtan, istikrarlı bir şekilde devam eden; eski yeni çatışmasının olmadığı, tasavvuf felsefesine yaslanan ve gerçek sanatın önemli bir özelliği olan soyutluk vasfına sahip bir edebiyattır. Divan edebiyatı ürünleri Türk milletinin geçmişini, hassasiyetlerini, hayâl, beklenti ve temennilerini üstün bir sanat anlayışının ve estetik zevkin prizması arkasından yansıtmaya çalışmıştır. Divan Edebiyatını, günümüz anlayışı ve ölçütleriyle değil de- bütün sosyal bilimlerde olduğu gibi- kendi döneminin tarihî, toplumsal ve kültürel şartları içinde, kendine mahsus sanat anlayışıyla değerlendirip kabullenmek, bin yıllık bir medeniyetin kültür varlığı olarak görmek daha doğru olacaktır. Bu makalede Divan edebiyatına yönelik eleştiriler ve bu eleştirilere verilen cevaplar belli başlıklar altında tespit edilmiş ve böylece bir kez daha Divan edebiyatının kendine özgü yapısı ve kıymeti dikkatlere sunulmuştur. .
From the past to nowadays a lot of discussions have been made on classical Ottoman Poetry which has an important place in Turkish literature. With the beginning of the development of Turkish literature period in the effect of western literature the classical Ottoman Poetry, especially for its language, has been criticized a lot. Besides the language, the topics and aesthetic taste being criticized the attention has been directed to this poetry. It can be stated that the classical Ottoman Poetry is an idealist literature being consistent with its era, the unity in itself and especially its reflection of the society. In this paper the arguments on the classical Ottoman Poetry have been taken into consideration and the arguments were tried to be disproved by identifying certain defendant points. In this sense, Classical Ottoman poetry in literature gains its source from the basic sources of the Islam civilization, adaptive to its era, it reflects the complete of the society which it has been born, its continuing in permanence; without the conflict of old and new, based on Islamic mystisism and has the feature of abstractism which is one of the important features of real art. Works of Classical Ottoman poetry have tried to reflect the past, sensitivity, imagination, expectations and desires of the Turkish nation with a supreme art intellect and from behind the prism of esthete. It would be right not to accept the Classical Ottoman poetry with todays perception and criterias but – as in all the social sciences- to evaluate and accept it in its own historical period, social and cultural terms, within its own art perception and see it as a cultural existance of a thousand year civilization. In this paper, the critisism on Classical Ottoman poetry and the answers to these critics were identified under certain headings and once more again the original structure and value of Classical Ottoman poetry has been taken in to consideration.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.