İşgal Yıllarında İzmir İktisadi Bölgesinde Fiyat Hareketleri

Author:

Number of pages:
1269-1280
Language:
Year-Number:
2012-Volume 7 Issue 4-I

Anadolu’nun bereketli topraklarında binlerce yıldır çeşitli tıbbi ve sanayi bitkileri yetişmekte ve yetiştirilmektedir. Bu bitkilerden birisi daha ziyade sütünden elde edilen afyonla tanınan haşhaş bitkisidir. Afyon maddesi şöhretini Anadolu kentlerinden birisine adını vererek de göstermektedir. Ticarette aranılan bir hammadde kaynağı olan afyonun Anadolu’da Hititler döneminden beri (MÖ 2000 yılları) ekimi yapılmaktadır. Anadolu'da yetiştirilen afyonun içindeki morfin miktarının diğer bölgelerdekinden fazla olması nedeniyle dünya pazarında da daha fazla rağbet görmüştür. Bu nedenle afyon ticareti, mahalli ihtiyaca hitap eden bir iç ticaret maddesi olmayıp, hemen tamamen ihracata yönelmiş bir maddedir. Osmanlı Devleti'nin XIX. yy süresince en önemli ihraç maddelerinden olan tütün, buğday, arpa, kuru üzüm, incir ve ham ipekten sonra yedinci sırada afyon yer almaktadır. Afyon ticaretinin Osmanlı Devleti’ndeki önemi Cumhuriyet Türkiyesi’nde de devam etmiştir. Ancak bu dönemde haşhaş ekimine belirli dönemlerde kısıtlamalar getirilmiştir. 1933’de Türkiye dâhilinde haşhaş ekim sahaları sınırlanmış ve devlet kontrolüne alınmış ve ancak 17 vilayetde haşhaş ziraatine izin verilmiştir. II. Dünya Savaşı esnasında afyon ve haşhaş yağı ihtiyaç ve isteğinin çok artması sebebiyle 16 Haziran 1945’de yayınlanan bir karar ile haşhaş ziraatına müsaade edilen bölgeler genişletilmiş ve memleketimizin 35 vilayetinde, afyon veya tohum üretimi için, haşhaş ziraatı yapılmasına izin verilmiştir. Ancak zamanla şartların değişmesi haşhaş ekim alanlarını daraltmıştır. Türkiye’de 2011 yılında haşhaş ekim alanı 54.911 hektardır ve 13 ilde ekimi yapılmaktadır. Bu çalışmada, Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne Anadolu’daki afyon ziraatı ve bu ziraattan elde edilen üretim miktarları ile bu maddenin ihracatı incelenmiştir.

Keywords


A variety of medical and industrial plants have been planted in the rich Anatolian soil for thousands of years. One of these plants is opium poppy, mostly known for opium extracted from the milky juice in the seed capsules of the plant. Opium (afyon) has been so widely known and significant for the people of Anatolia that one of the cities where it has been produced was named for the plant. As a sought after industrial raw material, opium has been planted in Anatolia since the time of the Hittite Empire (c. 2000 BC). Since Anatolian opium contains considerably more morphine than those of other breeding areas throughout the world, it has become a material highly in demand in the global market. Therefore, opium poppy hasn’t been intended to cover local needs only and it has been considered, almost totally, as a cash crop. During the nineteenth century, opium poppy was recorded as the seventh biggest cash crop in the Ottoman State, following tobacco, wheat, barley, raisin, fig and raw silk. The importance given to opium trade during the Ottoman State continued in the Turkish Republic. However in this period the state sometimes imposed restrictions on opium planting. In 1933 opium poppy cultivation was brought under state control, growing areas were restricted and cultivation was only allowed in 17 counties. Due to increase in need and demand for opium and opium oil during the Second World War, opium poppy growing areas were expanded with a decree issued on June 16, 1945 and 35 counties were allowed in Turkey for opium poppy cultivation. However as the conditions changed, opium poppy growing areas were again narrowed. In 2011, opium poppy cultivation was carried out in 13 cities and growing areas were 54.911 hectares. This study aims to analyze the crop inventory and export activities of opium poppy in Anatolia from the Ottoman State to the Turkish Republic.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 691
Number of downloads 366

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.