Türkler, İslam ile tanışmalarından sonra İslamî kaynaklardan beslenen bir kültür ve sanat inşa etme yoluna gitmişlerdir. İslamiyetin, hayatın pek çok alanında hâkim olan etkisi, edebî hayatın şekillenmesinde de kendini göstermiş ve dinî konuların ele alındığı çok çeşitli edebî türün ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu edebî türlerden biri de Hz. Muhammed’in sûret ve sîretini konu edinen hilye türüdür. Başlangıçta Hz. Muhammed’in beşerî özelliklerini anlatan edebî türün adı olan hilye, daha sonra dört halife, İslam büyükleri ve tarîkat önderleri için de yazılan bir tür hüviyetini kazanmıştır. Osmanlı edebiyatında, Hz. Muhammed’in fiziki ve ruhî portresini ele alan hilye türünün manzum şekilleri on altıncı yüzyılda görülmeye başlanmış ve pek çok örnek ortaya konmuştur. Hz. Muhammed’i konu alan hilyeler yanında diğer peygamberler, dört halife ile din ve tarikat büyüklerinin hilyeleri ise on yedinci yüzyıldan itibaren yazılmaya başlanmıştır. Osmanlı sahasında rağbet gören bir edebî tür olan hilye, başlangıçta Hz. Muhammed’in özelliklerini konu almasıyla sınırlı olan muhtevasını genişleterek peygamberler, halifeler, din ve tarikat büyüklerini de içine alan bir türün adı olup varlığını yirminci yüzyıla kadar devam ettirmiştir. Bu çalışmanın ilk aşamasında sözü edilen türün Türk edebiyatındaki manzum örnekleri hakkında öz bilgi verilmeye çalışılacaktır. Sonraki aşamada ise, 18. Yüzyıl şâirlerinden Neccarzâde Rıza’nın, Nakşî tarîkatı kurucusu Şâh-ı Nakşibend için yazdığı Hilye-i Hâce Bahâüddin Şâh-ı Nakşibend adlı hilyesi tanıtılacaktır.
After meeting Islam, Turks had built their culture and art with İslamic essentials. Islam effected literature as well and it caused many kinds of letters which related with religion. One of those kinds is hilye which containing Hz. Muhammed’s appearance and personality. At first, hilye was reporting about only Hz. Muhammed’s human specialities. Then it became a type of literature that including four khalifs, great people of Islam and leaders of observances. In Ottoman literature, poetic styles of hilye genre that deals with Hz. Mohammed’s physical and spiritual portrait has emerged at the 16th century and many example works were created in this period. Besides hilyes focusing on Hz. Mohammed, creation of works that focus on other prophets, four caliphs and important religious figures have started at the 17th century. Hilye, a literary genre that was very significant in Ottoman Empire period, firstly dealt only with Hz. Mohammed’s features; but then the content was broadened and the genre continued to be used until 20th century with its content including prophets, caliphs and important religious figures. Firstly, there will be basic information about poetical examples of this kind in Turkish literation. In the next level, the story “Hilye-i Hâce Bahâüddin Şâh-ı Nakşibend” will be introduced which was written by Neccârzade Rıza for Şâh-ı Nakşibend.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.