Osmanlı’da fetvâların da manzum hâlde verilmiş olması Klasik Türk Edebiyatı için orijinal bir nazım türünün ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Fetvâ kelimesi yiğit, genç, kavî anlamındaki fetâ kelimesinden türemiş ve müşkil bir meselenin verilen cevapla güçlü bir şekilde izahının yapılmasını anlatmıştır. İftâ, Osmanlı’da mühim bir halk hizmeti olarak bir meselenin hükmünün müftü veya şeyhülislamca araştırılarak ortaya konulmasını ifade etmiştir. Osmanlı’da şeyhülislâm veya müftülerin fetvâları genellikle Türkçe ve mensur hâlde verilmiş, ama orijinal bir şekil olarak manzum hâlde verilenlerine de rastlanmıştır. Böyle fetvâlar mensur fetvâlara göre çok az sayıda olmuş ve Divan şairleri arasında özel bir yeri bulunan şeyhülislâmların kaleminden çıkmıştır. Bu şeyhülislâmlardan birisi de Bostanzâde Mehmed Efendi’dir. Bu makalede onun manzum fetvâlarından tespit edilenler sunulmaktadır.
In the Ottoman Empire is seen even fatwas in verse written and it in the classical Turkish literature are instrumental to the emergence of a original poetry species. The word fatwa is derived from feta which means brave, young and strong; a difficult issue in the reply given to making a strong statement describes. Ifta, describes in the Ottoman Empire as an important public service by shayk al Islam to investigate an issue or put forward. In the Ottoman the fatwas of shaykh al Islams or muftis although are usually given Turkish and prose, but the in verse was given even. According to prose fatwas in verse fatwas very little has been written and came from pen of shaykh al Islams that has a special place among the poets of the Court. Bostanzādah Mehmed Efendi, one of them. In this article, four examples of his in verse fatwas will be determined.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.