Sanayileşmiş Avrupa ülkeri Türkiye‘den işgücü talep etmeye başlamaları ile beraber Türkiye için yeni bir dönem başlamış oldu. İkinci Dünya Savaşından sonra Avrupa’da kalkınma hamlesinin başlamısı ile beraber ekominin işgücüne olan ihtiyacı artmıştır. Bu ihtiyacı karşılamak içinde Türkiye gibi ülkelere yönelmişlerdir. Daha önceleri böyle bir tecrübe yaşamamış olan Türkiye bu yeni oluşuma oldukça hazırlıksız yakalanmıştır. Son yıllara kadar da Dünya´nın bir çok ülkesine göndermiş olduğu işgücüne karşı oldukca ilgisiz kalmıştır. Türkiye’den gerçekleşen İşgücü Göçü özellikle Almanya’da yoğunlaşmıştır. İlk olarak Türkiye ve Almanya arasında yapılan İşgücü Anlaşması Avrupa’nın bir çok ülkesine işçi ihtiyacını karşılamak için örnek teşkil etmiştir. Türkiye ile İşgücü Talebi Anlaşması yapmış olan devletlerden birisi olan Avusturya‘da diğer ülkeler gibi çalışmaya gelen Türk işçilerinin sayesinde ekonomilerine önemli ivme kazandırmışlardır. Avusturya ve Türkiye arasında 1964 yılında imzalanan İşgücü Anlaşması ile bu ülkeye Türkiye’den İşgücü Göçü resmen başlamış oldu. Bu göçün asıl amacı ülke ekonomisinde duyulan işçi açığını kapatmaktı. Bu yüzdendirki göçün başladığında ve en yoğun dönemlerinde dahi sosyal ve siyasi boyutu ile ilgili çalışmalar yapılmamıştır. İşgücü Göçü‘nün siyasi ve sosyal boyutunun nerelere varabilecegini o dönemlerde ne İşgücü Göçü veren ülke, Türkiye, ne de İşgücü Göçü‘ne maruz kalan ülke Avusturya düşünebilmiştir. Yapmış olduğumuz bu çalısma ile Türkiye‘den Avusturya‘ya yapılmış olan İşgücü Göçü’nü Göç teorilerinden Dünya Sistem Teorisi ile hem akademik kaynaklar hemde kişisel çalışmalar ile analizini gerçekleştirmeye çalıştık.
As industrialized European nations demanded labor from Turkey, a new era dawned. After the Second World War grow the European economy very rapidly. For this reason grow also the demand on workers. The European countries turned to countries as Turkey, to satisfy this demand on workers. Not having encountered such an experience previously, Turkey was caught off guard for this new emergence. Until recent years, it was rather indifferent towards the labor force sent to many countries of the world. The labor migration from Turkey focused primarily on Germany. For the first time The Labor Force Demand Agreement was signed with Germany. This Labor Force Demand Agreement has been an example for the other countries. Like other countries that signed Labor Force Demand Agreements with Turkey, Austria had gained significant momentum in its economy. Neither Turkey, as the sender of labor, nor Austria as the recipient could anticipate the political and social ramifications of labor force migration in those times.After signing the Labor Force Demand Agreements between Turkey and Austria, officially the labor migration began from Turkey to Austria. The first intention of the agreement was to decrease the needed amount of workers. For this reasons there have been no studies about the impact of social and political sides of the worker migration.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.