İstanbul, yüzyıllarca farklı imparatorluklara ev sahipliği yapmış bir şehir olarak, bu imparatorluklara ait unsurlarla beslenmiş, onlarla şekillenmiştir. Buna bağlı olarak zengin bir kültür ve medeniyet merkezi haline gelmiştir. Edebiyat, müzik, mimari gibi kültürün hemen her sahasında bu zenginliği yansıtmıştır. Bu zenginlik Osmanlı dönemine ait mimari yapılarda da kendini gösterir. Bu eserlerin bir kısmı günümüze kadar ulaşmıştır. Bu yapılardan çeşmeler, asıl amaçları olan su temini dışında estetik bir gaye de güdülerek inşa edilmiş ve bu estetik yönleriyle de değerlerini ortaya koymuşlardır. Bu yönleri çeşmelerin geçmişten günümüze kadar gelmesinde önemli bir etkendir. Bu makalede, mimai estetikleriyle öne çıkan Osmanlı dönemi çeşmelerinin Türk şiirine yansımaları ele alınmıştır.
İstanbul as a city, feeded with component which belonge to these Empires and formed with them, has hosted different Empires during centuries. Depending on this, it has become the center of a rich culture and civilization. It has projected this richness almost every area of culture such as literature, music and architecture. This richness also shows itself at Ottoman period’s architectural structures. Some of these works has reached today. For example, fountains, except principal objectives supplying water, also built aesthetic objective and with the aspect of aesthetic revealed the values of fountains, too. These aspects of the fountains is an important factor coming from past to present. In this article, highlighted with architectural aesthetic of Ottoman period’s fountains’ reflections to Turkish poetry handled
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.