İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra çağdaş Avrupa sanatında görülen parçalanmışlık ve anlamsızlık, Türk sanatına da yansır; çağdaş Türk şiirinde de gözle görülür bir değişme yaşanır. Edip Cansever, Türk şiirinin bu kırılma noktasında durur. İlk şiirlerini Garip’in etkisiyle kaleme alan Cansever, İkinci Yeni’nin 1950’li yılların ikinci yarısından sonra belirginleşmeye başladığı dönemden itibaren yeni tarz şiirler yazmaya başlar. Özellikle Yerçekimli Karanfil (1957) adlı şiir kitabıyla İkinci Yeni hareketinin poetikasına uygun eser veren Cansever, ilk şiirlerinin aksine kübizm, sürrealizm ve bilinçaltına meyleder; şiirlerinde sessel, yazımsal, sözdizimsel ve sözcüksel sapmalara, alışılmamış bağdaştırmalara yer verir. Yeni şiir tarzının yaygınlaştığı yıllarda, göz organı resme gerçekte olduğu gibi değil; ya ikiden fazla ya da nispetsiz bir biçimde yansıtılmıştır. Bu durum dönemin güncel sanat eğiliminin dikkat çeken bir hususu olmuştur. Edip Cansever’in şiirlerinde göz sözcüğünün kullanımı belli bir düzeyde artmıştır. Onun şiirlerinde göz, parçalanmışlığın önemli bir odak noktası, bilinçaltı derinliğinin dışavurumunun bir parçası olur. Makalenin amacı, resim ve sinema sanatının şiiri etkilemesi bakımından Edip Cansever’in İkinci Yeni dönemi olarak söz edilen yıllarda göz organını nasıl kullandığını saptamaktır. Çalışmamızda Cansever’in İkindi Üstü (1947), Dirlik Düzenlik (1954), Yerçekimli Karanfil (1957), Umutsuzlar Parkı (1958), Petrol (1959), Nerde Antigone (1961) ve Tragedyalar (1964) adlı şiir kitaplarında göz sözcüğünün anlamsal ve imgesel dönüşümü incelenmiştir.
After the second world war, fragmentation and inanity appeared in the modern European art also reverberated to the Turkish art. Therefore, a visible changing was experienced in modern Turkish poetry, too. Edip Cansever stands at this breaking point of Turkish poetry. Cansever who wrote his first poems with the effect of Garip started to write a new form of poems since after the second part of 1950s when İkinci Yeni started to come into appear. Cansever who started to give appropriate work to the poetics of İkinci Yeni movement, especially with his book of poetry called Yerçekimli Karanfil (1957), inclined to the surrealism, cubism and subconscious unlike his first poems. Vocal, literary, syntactic and lexical deviations and unfamiliar reconciles occupied an important place in his poems. When the new style of poetry spread, disproportions concerned to the eye called attention at painting. Eye is a significant focal point of the fragmentation. However, in the poems of Edip Cansever, eye is the first step of subconscious depth. The aim of the article is to establish how Edip Cansever used the word of eye at the years called İkinci Yeni period in terms of the affection of painting and movie arts to the poetry. In our study, semantic and imaginative transformation of the word of eye is examined in the poetry books of Cansever called İkindi Üstü (1947), Dirlik Düzenlik (1954), Yerçekimli Karanfil (1957), Umutsuzlar Parkı (1958), Petrol (1959), Nerde Antigone (1961) and Tragedyalar (1964).
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.