1963’te K. Lübimov “geçişlilik-geçişsizlik kategorisinin leksik, çatı kategorisinin ise gramatik birer kategori olduğu”nu ortaya koyarak çatı ve geçişlilik-geçişsizlik kavramlarını birbirinden ayırarak sistemleştirmiştir. Zeynep Korkmaz da, bu konuda Lübimov’la aynı fikirde olup “henüz çatı ekleriyle genişletilmemiş kök veya gövde halindeki fiillerde var olan geçişlilik ve geçişsizlik özelliği, fiillerin kendi sözlük anlamlarıyla ilgili olarak asıllarında var olan bir özelliktir.” demektedir. Dolayısıyla eylem kök ve gövdelerinin “çatı ekleri” (etken, edilgen, işteş vb.) ile genişletilmesinden sonra beliren geçişlilik ve geçişsizlik özelliği gramer kategorisi durumundadır. Bu yazının konusu Runik Türk yazıtlarındaki hem geçişli hem de geçişsiz özellik taşıyan eylem kök ve gövdeleridir. Bu eylemler için bugüne dek terimsel bir karşılık önerilmemiştir. Çift çatı, ikili çatı gibi kullanılan terimler, çatı ekleriyle genişlemiş eylemler için kullanılmaktadır. Bu yazıda Türk yazıtlarında anlam değişmesi olmaksızın hem geçişli hem de geçişsiz özellik taşıyabilen bazı eylem kök ve gövdeleri tanıtılacak ve örneklendirilecek, bu durumun nedenleri sorgulanacaktır.
In 1963, K. Lübimov systematized the concepts of transivity and intransivity by verifying that “the category of transivity/intransivity is lexical, but the voice is grammatical”. Zeynep Korkmaz shares the same opinion with Lübimov and says that “the features of transivity and intransivity of the verb stems are related to the lexical meanings of these verbs.” Hence the transivity and intransivity which comes up with the voice suffixes is in the case of grammatical category. The issue of this article is to emphasize some verbs both transitive and intransitive in the Turkic Runic inscriptions.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.