Orhan Pamuk’un (d.1954) ikinci romanı Sessiz Ev’de (1983) anlatılan üç kuşaktan ilkinde yer alan Doktor Selahattin Darvınoğlu, Tanzimat döneminde Türk kültür ve düşünce tarihine giren pozitivist düşünceyi temsil eden, aşırı uçlarda gezinen ansiklopedist ve atipik bir aydındır. Eşi Fatma Hanım’ın anılarıyla aktarılan Darvınoğlu, gün yüzüne çıkamayan bir ansiklopedi projesi aracılığıyla, toplum mühendisliği rolünü üstlenmiş ancak bu hedefinde başarısızlığa uğramışlığıyla, Meşrutiyet ve erken Cumhuriyet dönemi pozitivist Türk aydınının bir damarını da temsil eder. Doktor Selahattin’den kalan miras da, kendini adadığı işin kısırlığını vurgulayan sembolik anlamla yüklü öğeler üzerinden açımlanır: Yaşamının son dönemlerini yaşamakta olan karısı, Selahattin’in bilimci baskısına ve ihanetine maruz kalmış, evliliğini yaşayamamıştır. Hizmetçisiyle ilişkisinden doğan iki oğlu, karısı tarafından sakat bırakılmış ve romanın anlatı zamanında bedensel açıdan yetersiz, dolayısıyla idealini sürdürme ehliyetine haiz olmayan ve nesep açısından da sorunlu iki evlattır. 12 Eylül dönemine denk düşen ve karşıt uçlar arasındaki çatışmaların sürdüğü karmaşa ortamını anlatan romanda, Selahattin Bey’in torunlarının, eşi Fatma Hanım’ın yaşadığı kasabada geçen bir haftalık zamanı anlatılmaktadır. Pamuk’un politik ve kültürel yaşamımıza ilişkin kodladığı ve ironik mesafeden yansıttığı bu kişi üzerinden; aslında bir ucu Tanzimat’a kadar götürülebilecek, toplumun temel dinamikleriyle örtüşememiş yeni bir ‘aşı’nın Meşrutiyet’ten günümüze değin bıraktığı kısır etki ele alınır. Türk kültür tarihinin pozitivist düşünce çizgisine, anılan roman kanalıyla yöneltilen bu eleştiri, aydının toplumla ilişkisini sorunsallaştırmaktadır. Bu makalede, Sessiz Ev’deki Selahattin Darvınoğlu’nun, aydın olarak profiline odaklanılarak; ansiklopedi, pozitivizm, toplum mühendisliği ve bunların sosyo-kültürel sonuçlarına ilişkin analitik bir çözümleme yapılmaktadır.
Dr. Selahattin Darvinoğlu, who is in the first one of the three generations that are told in Orhan Pamuk’s (b. 1954) second novel The House of Silence is an atypical and encyclopedist intellectual, who represents the positivist thinking which entered Turkish thinking and cultural history in the period when political reforms made in the Ottoman State in 1839. Darvınoğlu, who is conveyed by his wife, Fatma’s memories, represents Constitutional Monarchy and early Republican Period positivist Turkish Intellectual through an encyclopedia project which can’t become reality and the failure of his attempt for being a social engineer. The heritage of Dr. Selahattin is anatomized over the items that are full of symbolic meanings which emphasize the exility of the duty he sacrifices himself for: born from his relationship with his maid; two uneducated sons who were mutilated by his wife, with no future, a deceived wife who is fighting with the ghosts of the past and the encyclopedia which was burnt by this woman for revenge. His wife has been exposed to Selahattin’s scientific pressure and his betrayal, so she hasn’t been able to live her marriage properly. His two sons from the maid were mutilated by his wife and handicapped throughout the novel, consequently, unable to maintain his ideals and problematic in the aspect of lineage. The one- week- period when Selahattin’s grandchildren spend in Fatma’s village is described and it corresponds the time of September 12th period, when the chaotic setting because of the conflict between the two contrary sides in the society lasted. The barren effect of the new ‘vaccination’ which can be based on the period when political reforms made in the Ottoman State in 1839, but hasn’t been coincided with the basic dynamics of the society since the Constitutional Monarchy is discussed over this person who Pamuk codes about our political and cultural lives and reflects from an ironic distance. This criticism about the Turkish cultural history’s positivist thinking line, by means of the mentioned novel, problematizes the relationship between the intellectuals and the society. In this article, by focusing on Selahattin Darvınoğlu character’s intellectual profile who elapses from the Constitutional Monarchy to early Republican Period, in the novel The House of Silence; an analytical analysis is done about encyclopedia, positivism, social engineering and their socio-cultural consequences.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.