Genel Türk edebiyatı ile Osmanlı dönemi Türk edebiyatı tarihini yazan araştırmacılar tarafından muhakkak söz edilip tartışılan en önemli konulardan biri Türkî-i Basît hareketidir. Bu hareketi adlandıran Fuad Köprülü olup 1921’de yayınladığı “Millî edebiyatın ilk mübeşşirleri” makalesinde ilk kez söz eder. 1928’de yayınladığı kitabında ise bu hareketin tarihsel gelişimini ayrıntılarıyla ele alıp görüşüne temel oluşturan Edirneli Nazmî’nin Türkî-i Basit başlığını taşıyan şiirlerini yayınlar. Ona göre, bu hareketin ilk temsilcileri Tatavlalı Mahremî ile Edirneli Nazmî olup 16. yüzyılda artan Arapça ve Farsça sözcük kullanımına tepki olarak aruz vezniyle ama sade Türkçe’yle yazmışlardır. Köprülü’nün yayından sonra Türkî-i Basît, Türk dili ve edebiyatı araştırmalarının temel göndermelerinden biri haline gelir. Çizgisel olarak yüzlerce yıl devam ettiği düşünülen bu dil ve edebiyat hareketinin belirli bir dönemde ortaya çıktığı varsayılır. Halbuki, Köprülü görüşünü kurgularken seçmeci davranmış, çizgisel bir süreç içinde görüşüne uygun şairleri, yazarları ve eserlerini seçmiş, diğerlerini ise dışlamış olduğu görülür. Köprülü’nün neredeyse istisnasız kabul gören görüşünün sorgulanması 1990’ların sonu itibarıyla başlar. Bu makalede, önce Türkî-i Basît’le ilgili tarihsel gelişim, sonra Köprülü’nün görüşünün edebiyat tarih yazımındaki etkilerinden söz edilip hareketin varlığı sorgulanacaktır.
The term Türkî-i Basît was coined initially by Fuad Köprülü, who explored the subject, in an article published in 1921, before going on to explain the movement's origins and development in a subsequent book that was published in 1928. There he gave examples from a collection of poems written by Nazmî of Edirne entitled Türkî-i Basît, and claimed that the literary movement Türkî-i Basît Cereyanı stemmed from Nazmî's poems and from those of Mahremî of Tatavla. Moreover, he believed that Mahremî and Nazmî opposed the increasing use of Arabic and Persian loanwords in Ottoman poetry in the 1500s, and that their reaction was to write in plain Turkish (but in ‘Arûz' meter). Following Köprülü's publications upon this time, Türkî-i Basît became the prime reference for scholarly research almost every scholar agree largely that Türkî-i Basît was the starting point of a linear process that was set to last for hundreds of years, a view that elevates it above a simple linguistic and literary movement that reflects the conditions of the time. Contrary to this view, however, Köprülü’s approach is weakened by his selective perception, in that he includes or excludes certain poets and their poems, and locates them within the linear linguistic-developmental process. This article explores this topic's historical background, then discusses Köprülü’s views and his influence on Ottoman literary historiography, before calling into question the very existence of the Türkî-i Basît movement.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.