Zamanla değişim gösteren sanat eser(ler)i, son dö¬nemde özellikle bireysel yönelimler, ruhsal çözümlemeler ve evrensel meselelerle karşımıza çıkarak sınırları zorla¬maya başlar. Bu sınır sadece sanat eserinin içeriğiyle kalmamış sanatın diğer alanlarına da yansımıştır. Bu metinler/sınırlararasılık 1950 kuşağı öykücüleri arasında yer alan Tahsin Yücel’in Ben ve Öteki adlı kitabında yer alan öykülerine kaynaklık eder. Tahsin Yücel, bunu, “be¬nim yapımla ötekininki arasında, en büyük yapıyla en küçük yapı arasında bir bağıntı, bir oran vardır” diye açıklar. Ben ve Öteki’nde yer alan öykülerinde bireyi ve onun iç âlemini yansıtan yazar, bireyden yola çıkarak topluma ve insanlığa mesajlar veren yazar, yerelden ev¬rensele ulaşma çabasındadır.
Literary works transforming in time have started to emerge in especially personal inclinations, psychological analysis and universal matters; and have pushed the limit lines lately. This limit was not only all about the content of the literature but also reflected towards the other fields of art. This intertextuality forms the roots of his short stories within “Me and the Others” by Tahsin Yücel, who is among the short story writers of 1950s. Tahsin Yücel expreses this in his words: “there exists a relation between the smallest and the greatest structures, between my structure and the others’. Reflecting the i
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.