Entelektüel açıdan Cumhuriyet Edebiyatı’nın en donanımlı şairlerinden biri olarak kabul edebileceğimiz Âsaf Hâlet Çelebi (1907-1958), hem Doğu kültüründen hem de Batı kültüründen yararlanmış ve bu nedenle, “melez” diye nitelenebilecek şiirlerini anlamak için nite¬likli okur kitlesine ihtiyaç duyan bir sanatkârdır. “Hazır düşünce kalıpları”na sığmayacak eserlere imza atan Çe¬lebi, yeterince anlaşılamamış ve değeri sonradan fark edilmiş “farklı” bir mizaçtır. Biz bu çalışmada, modern şiirimizdeki icraatlarıyla çok ses getirmiş olan Garip akı¬mıyla aynı dönemde şiirler kaleme alan ve farklı okuma¬larla tekrar üzerinde durulması gereken Çelebi’yi, “garip¬lik” kavramı etrafında değerlendirmeye çalışacağız.
Asaf Halet Çelebi (1907-1958) is a major figure of modern Turkish literature. He studied at Galatasaray Lisesi and worked at Osmanlı Bankası, and the state marine lines agency (Devlet Deniz Yolları İşletmesi), and some libraries such as İstanbul University Library. In his youth, he was influenced by Ottoman court literature (Divan Edebiyatı). From 1937 onwards he used free form and adapted styles and techniques from Western poetry. His poems contain themes that harken to cultural ties to Persia and India. He brings out a new poetry style that based on knowledge and culture. Many of his poems seem to be ambiguous and a mystery formula. His has “different” style from other poets at his time. Therefore, we called him “garip” (stranger). In this study, we try to explain why we called him “stranger”.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.