Türkiye’de Kamu Kesiminin Büyüklüğünün, Kamu İstihdamı Aracılığı İle Ölçülmesi

Author:

Number of pages:
153-169
Language:
Türkçe
Year-Number:
2020-Volume 15 Issue 7

Bir ekonomideki faaliyetler kamu kesimi ve özel kesim tarafından yerine getirilir. Genellikle kamu yararı olan mallar kamu kesimi tarafından, özel faydası olan mallar ise özel sektör tarafından üretilir. Kamu kesimi esas olarak milli savunma, adalet, eğitim ve sağlık gibi kamusal nitelikteki ihtiyaçları karşılamak üzere ortaya çıkmakla birlikte, gerektiğinde kişisel talebe konu olan ve tamamen özel nitelikteki ihtiyaçları karşılayan mal ve hizmetleri de üretmektedir. Kamu kesiminin neleri üreteceği ve ekonomideki payı geçmişten günümüze tartışılmıştır. Kamu kesiminin ekonomideki rolü hakkında, Klasik, Keynesyen, ve Neo-klasik iktisatçılar farklı görüşler öne sürmüşlerdir. Klasik görüşü savunan iktisatçılar, piyasada görünmez bir elin olduğunu ve devlet piyasalara müdahale etmezse ekonominin kendiliğinden dengeye geleceğini savunmuşlardır. Ancak 1929 yılına gelindiğinde, bütün dünyada ekonomik durgunluğun , işsizliğin ve iflasların  görülmesiyle öne sürülen bu görüşün doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. 1929 yılından sonra, ekonomik durgunluktan çıkış yolu olarak, Keynes tarafından savunulan müdahaleci devlet politikaları uygulanmaya başlanmıştır. Keynesyen politikaların uygulanmasıyla, 1970 li yıllara kadar Avrupa altın çağını yaşamıştır. 1970 li yıllarda, dünyada görülen petrol krizi ile birlikte Keynesyen politikalar eleştirilmeye başlanmıştır. Bu dönemde neo klasik ve arz yanlı ekonomistler devletin piyasaya müdahale etmesine karşı çıkmışlar ve minimal devleti savunmuşlardır. 1980 yılından itibaren neo-klasik iktisatçılar tarafından savunulan, devletin ekonomideki payının küçültülmesi görüşleri bütün dünyada ve Türkiye’de karşılık bulmuş ve hızla kamu işletmeleri özelleştirilmeye başlanmıştır. Kamu kesiminin büyüklüğü,  bir ulusal ekonomi içinde kamu ekonomisinin payının ne kadar olduğunu açıklayan bir kavramdır. Kamu kesiminin ekonomideki payı aşağıdaki yöntemlerle ölçülebilir. Bu Yöntemler; Toplam Kamu Harcamaları/ GSYİH, Toplam Kamu Gelirleri /GSYİH, Toplam Vergi Gelirleri / GSYİH,  Toplam Nüfus / Toplam kamu İstihdamı ve Toplam kamu istihdamı / Toplam istihdam oranlaması kullanılarak ölçülmektedir. Bu çalışmadaki amaç, Toplam kamu istihdamı yöntemiyle Türkiye’deki kamu kesiminin büyüklüğünü ölçerek, kamunun üretici olarak büyüklüğünü ortaya koymaktır. Çalışmada, literatür taraması ve istatistiki veriler yardımıyla zaman ve kesit analizi yapılarak kamu kesiminin büyüklüğü ölçülmüştür. Bilindiği üzere, Türkiye’ye borç veren İMF, Dünya bankası gibi kuruluşların öne sürdükleri en önemli görüşlerden biri, Türkiye’de kamu istihdamının yüksek olduğu görüşüdür. Ancak yaptığımız ölçümler sonucu kamu kesiminin nüfus içindeki ve toplam istihdam içindeki payının iddia edildiği gibi fazla olmadığı ve eğer AB üyesi ülkeler ve OECD ile kıyaslanacak olursa oldukça düşük olduğu tespit edilmiştir.

Keywords


Activities in an economy are carried out by the public and private sector. In general, public benefit goods are produced by the public sector while the private sector produces private goods. The public sector, although it mainly emerges to meet public needs such as national defence, justice, education and health, it also produces goods and services that are subject to personal demand and completely meet special needs when necessary. What the public sector will produce and its share in the economy have been discussed from the past to the present. Classical, Keynesian and Neo-classical economists have asserted different views about the role of the public sector in the economy. Economists, who defended the classical view, stood for that there was an invisible hand in the market and that the economy would come to balance automatically if the State did not intervene in the markets. The classics asserted the thesis that every supply creates its demand in economics. However, by 1929, due to economic stagnation, unemployment and bankruptcies took places all over the world,  it was revealed that classical view was not correct. After the year of 1929, the interventionist state policies advocated by Keynes began to be implemented as a way out of the economic recession. With the implementation of Keynesian policies, Europe lived its golden age until the 1970s. In the 1970s, with the oil crisis in the world, Keynesian policies started to be criticized. In this period, neo-classical and supply-side economists opposed the state intervention in the market and defended the minimalist State. Advocated by neo-classical economists since 1980, The view of reducing the share of the State's economic have found emergence in the whole world and Turkey, hence quickly began to be privatized public enterprises. The size of the public sector is a concept that explains the share of the public economy in a national economy. Some methods can measure the share of the public sector in the economy. Methods are a division of the following topic; Total Public Expenditure / Gross Domestic Product, Total Public Revenue / Gross Domestic Product, Total Tax Revenue / Gross Domestic Product, Total Population / Total Public Employment and Total Public Employment / Total Employment. The purpose of this study, by using the method of the total size of public sector employment, measuring the public sector in Turkey and as a determine the size of the public manufacturer. In this study, the size of the public sector was measured by time and cross-section analysis with the help of literature review and statistical data. As it is well known, organizations such as the World Bank, International Monetary Fund (IMF), which lender Turkey, have the opinion that high public sector employment in Turkey. However, as a result of our measurements, it has been determined that the share of the public sector in the population and the total employment is not as high as claimed and if compared with the EU member countries and OECD, it is found to be quite low.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 5,809
Number of downloads 842

Share

Turkish Studies-Social Sciences
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.