Soğuk Savaşın sona ermesiyle birlikte Sovyetler Birliğinde meydana gelen çözülme, post-Sovyet ülkelerinin de dış politikada yeni tercihlere yönelmesinin önünü açmıştır. Bu noktadan hareketle çalışmamızda, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanan Ermenistan’ın dış politikasının Avrasya ve Batı ekseni bakımından nasıl konumlandığını dış politika parametreleri dikkate alınarak analiz edilmeye çalışılmıştır. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte jeopolitik anlamı sık değişmiş bölgelerden biri olan Kafkasya coğrafyası, kimi jeopolitik teorilerin içerisinde yer almasının yanında Avrasyacılık-Batıcılık anlayışları çerçevesinde çıkarların çatıştığı bölgeyi temsil etmektedir. Bölge üzerinde Batı merkezli Atlantikçilik ve Rusya merkezli Avrasyacılık stratejileri bölgedeki ülkeleri bir ikileme sokmaktadır. Bu ülkelerin içerisinde yer alan ve jeopolitik anlamda kendi stratejisini geliştirebilecek kapasitede bir güce sahip olmayan, tam anlamıyla ne Batı ne de Rusya arasında bir yol belirleyememiş olan Ermenistan’ın, iç ve dış politikasını bahsedilen iki eksen üzerinde dengelemeye çalıştığı görülmektedir. Bu çalışmanın ana görüşünü Rusya'ya bağımlılığı nedeniyle Ermenistan'ın Batılılaşamadığı savı oluşturmaktadır. Ermenistan coğrafi olarak sıkışmış durumdadır. Ermenistan Rusya’yla askeri iş birliğine devam etmek ve Batı ile ise ekonomik ilişkiler geliştirmek istemektedir. Ancak, Batı’yla iyi ilişkiler geliştirdiği her aşamada Rusya’nın caydırıcı politika uygulamalarına maruz kalmıştır. Ermenistan’ın ise bu bağlamda Doğu ve Batı politikasını bahsedilen iki eksen üzerinde dengelemeye çalıştığı görülmektedir. Bu çalışmanın ana görüşünü Rusya'ya bağımlılığı nedeniyle Ermenistan'ın Batılılaşamadığı savı oluşturmaktadır. Ermenistan coğrafi olarak sıkışmış durumdadır. Ermenistan Rusya’yla askeri iş birliğine devam etmek ve Batı ile ise ekonomik ilişkiler geliştirmek istemektedir. Ancak, Batı’yla iyi ilişkiler geliştirdiği her aşamada Rusya’nın caydırıcı politika uygulamalarına maruz kalmıştır.
In this study, it is tried to analyze how the foreign policy of Armenia, which gained its independence after the collapse of the Soviet Union, is positioned in terms of the Eurasian and Western axis, taking into account foreign policy parameters. The geopolitical geography of the Caucasus, one of the regions whose geopolitical meaning has changed frequently with the end of the Cold War, represents the region where interests conflict within the framework of Eurasianism-Westernism as well as being included in some geopolitical theories. West-centered Atlanticism and Russia-centered Eurasianism strategies put the countries in the region into a dilemma. It is seen that Armenia, which is among these countries and does not have the power to develop its strategy in geopolitical terms, has not been able to determine a path between the West and Russia, is trying to balance its domestic and foreign policy on the two axes mentioned. The main point of this study is the argument that Armenia could not be westernized due to its dependence on Russia. Armenia is geographically stuck. Armenia wants to continue military cooperation with Russia and develop economic relations with the West. However, at every stage where it developed good relations with the West, it was exposed to the deterrent policy practices of Russia.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.