Günümüzün en yıkıcı ve en az farkında olunan afetlerinden birisi de kuraklıktır. Türkiye’de son dönemlerde, kuraklık koşullarında artış olduğu dikkati çekmektedir. Türkiye’de kuraklık ve çölleşme gibi tehlikelerden en fazla etkilenen bölgelerden birisi de Güneydoğu Anadolu’dur (GDA). Bu çalışmada GDA bölgesinde kuraklık, çölleşme ve tarım arasındaki ilişkiler incelenmiştir. GDA Bölgesi’nin son 38 yıllık sürecine ait mevsimlik Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) analizi yapılmıştır. Günümüzde farklı türlerde kullanılan kuraklık analizi yöntemleri bulunur. Türkiye’de son yıllarda, kuraklık bakımından farklılaşma olduğu dikkati çekmektedir. Bunun sebeplerinden birisi olarak, Türkiye’yi de etkisi altına alan Kuzey Atlantik Salınımındaki (NAO) varyasyonların olduğu görülmektedir. Araştırmada kuraklığın zamansal eğilimini tespit etmek amacıyla Mann-Kendall testi uygulanmıştır. Bu parametrik olmayan Mann-Kendall testi zaman serilerinin eğilimlerinin belirlenmesinde yaygın olarak tercih edilen testlerden birisidir. Çalışma alanında Kış mevsiminde kuraklık eğilimi ve frekansı artmaktadır. En fazla yağışını kış mevsiminde alan GDA bölgesi için bu durum ciddi bir risktir. Aynı zamanda çalışma alanında ortalama her 3 yılda 1 ciddi kuraklık yaşanmaktadır. Örnek vermek gerekirse, 2006-2007 yağış noksanlığında buğday verimi % 14 civarında, arpa verimi ise % 24 oranında rekolte kaybı yaşamıştır. Bu sonuç kuraklığın tarımsal ürün verimi ve gıda arzı bağlamında bölgede hangi oranda risk oluşturduğunun göstergesidir. Bu bağlamda GDA bölgesinde ve Türkiye’nin genelinde kuraklık ve tarımsal ürün verimi arasındaki ilişkiselliği tespit ve analiz edip gerekli önlemleri alan merkezlerin kurulması elzemdir. Tüm bunlar beraberinde çölleşme ve tarımsal verim düşüklüğüne işaret etmektedir. Zira yapılan çalışmalar Türkiye’nin yaklaşık olarak yarısını çölleşme riski altında gösterirken, GDA bölgesinin % 80’lik kısmının çölleşme riski ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir.
Drought is one of the most destructive and least aware disasters of today. Recently, it is noteworthy that the increase in drought conditions in Turkey. One of the most affected areas from hazards such as drought and desertification in Turkey is the Southeast Anatolia Region. In this study, relations between drought, desertification and agriculture were investigated in Southeast Anatolia Region of Turkey. Seasonal Standardized Precipitation Index (SPI) analysis for the last 38 years of Southeast Anatolia Region was performed. Today, there are drought analysis methods used in different species. In recent years, it has been noting that there has been a differentiation in terms of drought in Turkey. As one of the reasons for this, it is seen that there are variations in the North Atlantic Osseo (NAO) that also affect Turkey. Mann-Kendall test was performed in order to detect the timely trend of drought in the study. This non-parametric Mann-Kendall test is one of the widely preferred tests in determining the trends of time series. Drought tendency and frequency increase in winter season. This is a serious risk for the Southeast Anatolia Region, which receives the most precipitation during the winter season. At the same time, there is 1 serious drought every 3 years in the study area. For example, wheat yields lost around 14% and barley yields lost 24% in 2006-2007 rainfall. This result is an indication of the rate at which drought poses a risk in the region in the context of agricultural product yield and food supply. All of these points together with desertification and low agricultural yield. Studies indicate Turkey's approximately half the risk of desertification and also shows that faced with the risk of desertification of 80% of Southeast Anatolia Region.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.