ABD’de 2008 yılında patlak veren ve sonrasında hızla Avrupa’ya yayılarak pek çok AB üyesi ülkede hissedilen ekonomik kriz AB ülkelerinde yaşayan halkın siyasi tercihlerini sağ partilere kaydırmasıyla sonuçlanmıştır. Başta Fransa olmak üzere Almanya ve İngiltere gibi AB’nin büyük ülkeleriyle birlikte gerek Orta Avrupa ülkelerinde (Avusturya, Polonya) gerekse refah seviyesinin yüksek olduğu Kuzey Ülkeleri (Finlandiya, İsveç gibi)nde de son yıllarda aşırı sağ partiler seçimlerden oylarını arttırarak çıkmaya başlamışlardır. Ekonomik kriz aşırı sağın oylarını bu şekilde arttırmasındaki önemli faktörlerden biri olarak değerlendirilmektedir. Ancak Zira krizin çok fazla etkilemediği düşünülen Finlandiya, Avusturya gibi ülkelerde aşırı sağın oylarını arttığı görülürken, İspanya ve Portekiz gibi krizden yoğun bir şekilde etkilendiği halde bu ülkelerde aşırı sağ diğer ülkelere kıyasla yükselmemiştir. Bu durum aşırı sağın yükselişine etki eden başka faktörlerin de varlığının sorgulanmasına neden olmaktadır. Bu etkenlerin başında da 11 Eylül saldırılarından sonra ABD başta olmak üzere AB ülkelerinde de mülteci krizi ile birlikte daha da yoğunlaşan yabancı düşmanlığı gelmektedir. AB kurumlarının baskısıyla üye devletlerin uygulamak zorunda kaldıkları kemer sıkma politikaları da yabancı düşmanlığının yükseliş sebeplerinden biridir. Halkın bu duruma gösterdiği tepki daha önce denememiş oldukları bu radikal partilerin oylarında yükselişe sebep olmaktadır. Bu çalışma diğer etkenleri bir kenarda tutarak ekonomik krizin aşırı sağın yükselmesindeki etkisine odaklanacaktır. Bu çerçevede iki değişken arasındaki ilişki bir takım ekonomik göstergelerin ışığında sıralanan ülkeler arasından krizden etkilenen iki ülke ile görece krizden daha az etkilenen iki ülkedeki seçim sonuçları incelenerek analiz edilecektir. Bu ülkelerdeki seçim sonuçlarında aşırı sağ partilerin yükselmesinde önemli bir faktör olduğu düşünülen ekonomik krizin öncesi ve sonrasındaki başlıca ekonomik veriler karşılaştırılarak araştırma sorularının test edilmesi planlanmaktadır.

An important consequence of the economic crisis that began in the USA in 2008 and the subsequent economic crisis experienced in many EU member states with the Greek crisis was the shift of political tendencies to the right parties in EU countries. In the recent years, far-right parties have achieved significant success in the elections in the EU's major powers such as France, Britain and Germany, as well as in Central European countries such as Austria and Poland. Although the economic crisis is an important factor in shifting to this far right, it is not enough solely. Because the extreme right in the countries such as Finland and Austria, which is thought to have not affected the crisis much, has increased, while the extreme right in Spain and Portugal has not increased compared to other countries even though it is heavily affected by the crisis. This has led to the necessity of introducing other factors in the rise of the extreme right. One of these factors is xenophobia, which reached its peak on the basis of the refugee crisis. However, xenophobia is based on the austerity policies that member states have to implement under pressure from EU institutions. In response to this situation, the public increases the votes of these radical parties which they have not tried before. This study will focus on the impact of the economic crisis on the rise of the extreme right, keeping other factors aside. In this context, the relationship between the economic crisis and the rise of the extreme right will be analyzed by examining the election results in the two countries affected by the crisis and the two countries which were most affected by the crisis and other less affected. It is planned to test the research questions by comparing the main economic data before and after the economic crisis, which is thought to be an important factor in the rise of the far right parties in the results of the local and general elections and presidential elections in these countries.