Medeniyetler Çatışması Paradigması ve Muhafazakâr Partide İslamofobinin Kurumsallaşması

Author:

Number of pages:
133-148
Language:
English
Year-Number:
2022-Volume 17 Issue 2

Batı ve İslam arasındaki çatışma literatürde genellikle bir ön kabul olarak algılanır. Son dönemdeki terör saldırıları ve mülteci krizleri nedeniyle bu ilişkinin daha da kötüleştiği ileri sürülebilir. Bununla beraber güncel krizlerin bizim bu ilişki hakkındaki büyük resmi görmemizi engellediği ileri sürülebilir. Eş deyişle politik şiddet ve mülteci krizi adı geçen medeniyetlerin çözülmemiş problemlerinin sadece bir sonucudur. Huntington (1993a ve 1993b) gibi isimler bu medeniyetler varoluşsal olarak farklı olduğundan onların arasında problemler ve çatışmalar olmasını gerekli bulur. Bu bakış açısı aynı zamanda Batı’nın kimliğinin koruması için her zaman bir düşmana ihtiyacı olması durumuna hizmet eder. Buna ek olarak bir paradigma olarak Medeniyetler Çatışması yetkililerin kendi liberal ülkelerini illiberal (İslam ülkeleri) ülkelerden ayırmalarına yardımcı olur. Bu çalışma, Medeniyetler Çatışması Paradigmasının en azından 11 Eylül’dekine benzer biçimde söylem boyutunda devam edip etmediğini anlamayı genel bir amaç olarak ele alır. Adı geçen paradigmanın bir yansıması olarak İslamofobinin Muhafazakar Parti’de kurumsallaşıp kurumsallaşmadığını anlamak bu çalışmanın daha spesifik bir amacıdır. Bu çalışmada Söylem Tarihsel Yaklaşım (STY) kullanılarak Muhafazakâr Parti’nin son üç liderinin Müslümanlar ve İslam hakkındaki söylemleri analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda, İslamofobinin Muhafazakâr Parti’de kurumsallaştığı tespit edilmiştir. Bunun sonucunda en azından Birleşik Krallık açısından Medeniyetler Çatışması Paradigmasının sürdüğü ileri sürülebilir.

Keywords


West and Islam divide has been seen as a generally accepted fact. Some may claim that recent terrorist acts and the refugee crisis may have served their relation deteriorate even more.  We believe that recent crisis may prevent us from seeing the big picture which is political violence and refugee crisis might have stemmed from the fact that there have been some unsolved problems between the civilizations. Some (Huntington, 1993a and 1993b) believed that there must a problem, clash and divide between the civilizations as there are existentially different. That logic also serves the need that West always seeks for an enemy to protect its identity and Clash of Civilization as a paradigm helps the authorities differ their liberal countries from the illiberal ones (Islamic states). As a general aim, we would like to discuss if Clash of Civilization Paradigm stays on at least in a discursive level like it appeared in September 11 attacks. And as a more specific aim, we would like to understand if Islamophobia institutionalized in Conservative Party which might be seen as a reflection of the paradigm. This study seeks to examine discourse concerning Muslims and Islam by conducting a Discourse Historical Analysis (DHA) to the discourse of the last three leaders of Conservative Party. It was revealed that Islamophobia has institutionalized in Conservative Party. So, one can claim Clash of Civilization Paradigm stays on the West, at least in the Britain.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 434
Number of downloads 871

Share

Turkish Studies-Social Sciences
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.