Öngörülebilirlik ve yeterli nedensellik, zarar sorumluluğunu sınırlayan metotlardır. Öngörülebilirlik teorisi PECL, CISG, Fransız ve İngiliz hukuklarında bulunmaktadır. Bu bağlamda teoriye aynı adla atıfta bulunmamıza rağmen, medeni hukuk ve anglo-sakson hukuk sisteminin arasındaki temel farklılıkları, özellikle de sorumluluk sistemleri ve iyi niyet prensibi açısından dikkate aldığımızda, uygulamada farklı sonuçlar vermesi beklenmelidir. Sonuç olarak Fransız hukuku, kusur sorumluluğu ve PECL de iyi niyet prensibi açısından İngiliz hukuku ve CISG’den farklıdırlar. Bu anlamda öngörülebilirlik teorisi açısından farklı kategorilere ulaşmaktayız. Öte yandan, yeterli nedensellik Alman ve Türk hukukunda kabul edilmektedir ve öngörülebilirlik teorisinden farklıdır. Öngörülebilirlik ve yeterli nedenselliği önemli yapan durum ve bunun çalışmanın içinde yer alma nedeni, sözleşmeye aykırılık sorumluluğunun belirlenmesine esas teşkil etmesidir. Bu çalışmanın ana amacı, hangi metodun uygulanmasının medeni hukuk ve anglo-sakson hukuk sistemlerinde yer alan taraflar arasında her iki taraf için de daha uygun olduğunun analiz edilmesidir. Ayrıca CISG ve PECL lexmercatoria içindedir ve hem medeni hukuk ve anglo-sakson hukuk sistemlerinden unsurları bir araya getirmektedirler. Onların bu çalışma içeriğinde olma nedenleri de budur. Bu çalışma CISG, PECL, İngiliz sözleşme hukuku, Türk sözleşme hukuku, Alman sözleşme hukuku ve Fransız sözleşme hukukunu öngörülebilirlik ve yeterli nedensellik teorileri açısından, iyi niyet prensibi ve sorumluluk sistemlerini temel alarak karşılaştırarak farklılıkları bulup çıkarmaktadır. Sonuç olarak, Fransız hukuku ve PECL’deki öngörülebilirlik medeni hukuk ve anglo-sakson hukuk sistemlerinde yer alan taraflar arasında her iki taraf için de daha uygundur. Bu anlamda, PECL’deki öngörülebilirlik, kusura dayalı olmayan sorumluluk sistemleri açısından uygundur. Diğer yandan, Fransız hukukundaki öngörülebilirlik, kusur sorumluluğu sistemleri açısından uygundur.

Foreseeability and adequate causation are methods for limiting the liability for damages. Foreseeability theory is found in United Nations Convention on the International Sale of Goods (hereinafter “the CISG”), Principles of European Contract Law (hereinafter “the PECL”), French, and English law. Although we refer to the theory with the same name in this context, when considering the main differences between common law and civil law, especially regarding liability systems and good faith principles, it must be expected to give different results in practice. As a result, French law differs from English law and CISG in terms of fault-based liability and PECL in terms of the good faith principle. So, we achieve different categories in foreseeability theory. On the other hand, adequate causation is accepted in German and Turkish law and is different from foreseeability theory. The situation that makes foreseeability and adequate causation so important and why they are included in the study is the basis for determining the liability for breach of contract. The study's main purpose is to analyze the application of which method between parties from common law and civil law systems is more appropriate for both parties. In addition, CISG and PECL are part of lexmercatoria and combine civil and common law elements. So that is the reason why they are included in this study. Therefore, this study compares CISG, PECL, English contract law, Turkish contract law, German contract law, and French contract law from the viewpoint of foreseeability and adequate causation theories based on the good faith principle and the liability systems to find out the differences. In conclusion, foreseeability theory in French law and PECL are more appropriate for business parties from common law and civil law systems. In this respect, foreseeability in PECL is appropriate regarding strict liability systems. On the other hand, foreseeability in French law is appropriate regarding fault-based liability systems.