Türkiye Soğuk Savaş döneminde ABD’nin başını çektiği Batı İttifakına dâhil olurken, II. Dünya Savaşı’nda Kızıl Ordu’nun Balkanlarda Almanya’yı yenmesinin ardından SSCB’nin yardımıyla Bulgaristan’da komünist bir yönetim tesis edilmiştir. Türkiye’nin NATO’ya üye olmasıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti ve Bulgaristan Halk Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler son derece gergin bir dönemden geçmiştir. Bulgaristan’da, 1950’li yıllarda Kıbrıs’ta Rumların “self determinasyon” hakkı adı altında İngiliz yönetimine karşı giriştikleri mücadelede asıl amaç Ada’nın Yunanistan’a ilhakını sağlamak olduğu halde, durum emperyalizme karşı “ulusal-kurtuluş” mücadelesi olarak değerlendirilmiş, Kıbrıs sorunu basit bir sömürge sorununa indirgenerek, Türklerin Rumlar karşısında uğradıkları haksızlık ve zulümlere pek ilgi gösterilmemiştir. Buna karşın Bulgaristan, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasına yönelik silahlı mücadele veren EOKA’nın Türklere saldırmasına sempati duymamıştır. Bu faşist örgütün silahlı eylemlerinin yanlış olduğunu savunan ve Ada’daki komünist partinin devamı olarak kurulan AKEL’le iyi ilişkiler geliştirmiştir. Ada’daki terörün İngilizlerin yanı sıra 1950’li yıllarda Türkleri hedef almaya başlamasından sömürgecileri sorumlu tutan dönemin Bulgar komünist yayın organında, Doğu ve Batı ittifakları arasındaki gerginliğin azalmasının etkisiyle, komünist liderlerin Türkiye’ye yönelik ılımlı mesajlarına yer verilmiştir. 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı Makarios’un, Doğu Bloku ile iyi ilişkiler içinde yer alması ve ülkesini Bağlantısızlar Hareketine dâhil etmesi Bulgaristan’ı memnun ederken, Kıbrıs Cumhuriyeti ile Bulgaristan arasındaki ilişkiler gelişmiştir. 15 Temmuz 1974 yılında Yunanistan’daki cunta idaresinin Makarios’un yönetimini devirmek amacıyla Kıbrıs’a düzenlediği darbe, Kıbrıs’ı NATO’nun denetimine almak isteyen ABD başta olmak üzere, NATO’nun bazı militarist çevreleri tarafından düzenlendiğini savunan Bulgaristan’ı öfkelendirmiştir. Sorunun barışçı yollarla çözümü için Türkiye’nin çabalarına ve Türk devlet adamlarının demeçlerine yer veren Bulgar Komünist Parti’nin resmî yayın organı Rabotniçesko Delo, Bulgaristan’ın, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığının korunmasından yana olduğuna vurgu yapmakla birlikte, Türkiye’nin Ada’ya düzenlediği harekâtlara karşı herhangi bir olumsuz tutum sergilememiştir.
While Türkiye was included in the Western Alliance led by the USA during the Cold War, a communist government was established in Bulgaria with the help of the USSR after the Red Army defeated Germany in the Balkans in World War II. With Türkiye's membership in NATO, relations between the Republic of Türkiye and the People's Republic of Bulgaria have gone through an extremely tense period. Although the main purpose of the Greeks' struggle against the British administration in the 1950s at the Cyprus under the name of "self-determination" was to ensure the annexation of Cyprus to Greece, this situation was evaluated as a "national-liberation" struggle against imperialism in Bulgaria, thus making Cyprus problem to be reduced to a simple colonial problem, and little attention was paid to the injustice and oppression of the Turks against the Greeks. On the other hand, Bulgaria did not sympathize with the attack on the Turks by EOKA, which was fighting for the annexation of Cyprus to Greece. It has developed good relations with AKEL, which was founded as a continuation of the communist party on the island and which defended that the armed actions of this fascist organization were wrong. In the Bulgarian communist media of the period, which blamed the colonialists for the fact that the terror in the island began to target the Turks in the 1950s, as well as the British, the moderate messages of the communist leaders towards Türkiye were included with the effect of the decrease in the tension between the Eastern and Western alliances. While the fact that the President of the Republic of Cyprus, founded in 1960, Makarios, had good relations with the Eastern Bloc and included his country in the Non-Aligned Movement pleased Bulgaria, relations between the Republic of Cyprus and Bulgaria improved. The coup d'etat carried out by the Greek junta administration on Cyprus on July 15, 1974 in order to overthrow the rule of Makarios angered Bulgaria, who claimed that it was organized by some militarist circles of NATO, especially the USA, which wanted to bring Cyprus under NATO's control. While Rabotniçesko Delo, the official media organ of the Bulgarian Communist Party, which covers Türkiye’s efforts for a peaceful solution to the problem and the statements of Turkish statesmen, emphasized that Bulgaria is in favor of preserving the existence of the Republic of Cyprus, it also did not take any negative attitude towards Türkiye’s operations on the island.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.