İnsanlık tarihini küresel olarak etkileyen çeşitli bulaşıcı hastalıklar, toplumları sadece sağlık, ekonomik, politik ve kültürel gibi açılardan etkilememekte aynı zamanda, çeşitli kutuplaşmaların oluşmasında veya var olan kutuplaşmaların derinleşmesine, toplumsal algı ve yargıların biçimlenmesine de sebep olabilmektedir. Bu bağlamda, Aralık 2019’da ilk olarak Çin’de ortaya çıkan Covid-19 salgını, sadece sınıflar arası ekonomik ve sosyal eşitsizliği derinleştirmemiş, aynı zamanda dezavantajlı gruplar başta olmak üzere, bazı toplumsal gruplara karşı çeşitli algı ve yargıların oluşmasını etkilemiş ya da var olan algı ve yargıların daha da derinleşmesinde önemli bir rol oynamıştır. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı, Covid-19’un Suriyelilerin ve Şanlıurfalıların birbirlerine yönelik olan algı ve yargılarını etkileyip etkilemediğini, Suriyelilere yönelik toplumsal algı ve yargıların oluşmasında Covid-19’un rolünü ortaya koymaktır. Temelde alan araştırmasına dayanan bu çalışmada, Şanlıurfa şehrinde, 2020 yılının eylül ayında, iki merkez ilçe olan Haliliye ve Eyyübiye ilçelerinin şehirsel alanında yer alan 45 mahallede, 360’ı Suriyeli ve 360’ı da Şanlıurfalı olmak üzere toplamda 720 kişiye yarı yapılandırılmış anket formu uygulanmıştır. Ayrıca şehirde Suriyelilerin görece en yoğun olarak yaşadıkları mahallelerin muhtarlarıyla görüşmeler de gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, 15’i telefonla ve 22’si de yüz yüze olmak üzere 37 mahallenin muhtarıyla görüşme yapılmıştır. Araştırma neticesinde, Şanlıurfalı katılımcıların %4,4’ünde, Covid-19 hastalığının kendileri ve Suriyeliler arasındaki ilişkilere olumsuz bir etkisi olduğu, Covid-19 öncesi dönemle kıyaslandığında, Suriyelilere olan bakışlarının şu anda “daha kötü” olduğu ortaya çıkmıştır. Buna karşılık Suriyeli katılımcıların %11’i, Covid-19’un Şanlıurfalılarla kendi aralarındaki ilişkilere olumsuz bir etkisi olduğu ve Covid-19 öncesi döneme göre Şanlıurfalıların kendilerine yönelik algı ve yargıların, tutum ve davranışların “daha kötü” olduğunu düşündükleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca, görüşülen 37 mahalle muhtarının 20’sinin (yani muhtarların %54’ü) Suriyelilerin “temizliğe dikkat etmemelerinin ve hassas olmamalarının bir sonucu olarak” Covid-19 hastalığının yayılmasını kolaylaştırdıklarını düşündükleri de çarpıcı biçimde ortaya çıkmıştır. Böylelikle, Covid-19’un Suriyelilere yönelik çeşitli toplumsal algıların oluşumuna sebep olduğu ve daha da önemlisi, zaten daha önceden var olan bazı algı ve yargıların da sosyal dışlamaya ve ötekileştirmeye varacak düzeyde geliştiği görülmüştür. Bu anlamda, Covid-19 salgını, Suriyelilere yönelik bu algı ve yargıların daha da derinleşmesinde ve perçinleşmesinde tetikleyici bir rol oynadığı saptanmıştır.
Various infectious diseases, which affect human history globally, not only affect societies in terms of health, economic, political and cultural aspects, but also can cause the formation of various polarizations or the deepening of existing polarizations and the shaping of social perceptions. In this context, the Covid-19 epidemic, which first emerged in China in December 2019, not only deepened the economic and social inequality between classes, but also affected the formation of various perceptions against some social groups, especially disadvantaged groups, or played an important role in further deepening of existing perceptions. For this reason, the aim of this research is to reveal whether Covid-19 affects the perceptions of Syrians and Şanlıurfa people, based on field research data, and to reveal the role of Covid-19 in the formation of social perceptions towards Syrians. For this reason, this research aims to reveal whether Covid-19 affects the perceptions of Syrians and Şanlıurfa people towards each other, based on field study data, and to reveal the role of Covid-19 in the formation of social perceptions towards Syrians. In this study, which is basically based on field research, the Syrian population of the two central districts, Haliliye and Eyyübiye in the city of Şanlıurfa, a semi-structured questionnaire was applied to a total of 720 people, 360 of whom are Syrians and 360 from Şanlıurfa, in 45 neighborhoods where Syrians live intensely. In addition, interviews were held with the headmen of the neighborhoods where the Syrians live the most in the city. In this context, interviews were held with the headmen of 37 neighborhoods, 15 by phone and 22 face-to-face. As a result of the research, it was revealed that 4.4% of the participants from Şanlıurfa had a negative impact on the relations between themselves and Syrians due to the Covid-19 disease, and their view of Syrians is now “worse” compared to the pre-Covid-19 period. On the other hand, 11% of the Syrian participants revealed that Covid-19 had a negative effect on the relations between themselves and the people of Şanlıurfa and they thought that the perceptions, attitudes and behaviors of the people of Şanlıurfa were “worse” compared to the pre-Covid-19 period. In addition, it was striking that 20 of the 37 neighborhood muhtars interviewed (so, 54% of the muhtars) thought that the Syrians facilitated the spread of the Covid-19 disease “as a result of their lack of attention and unsensitivity to cleanliness”. Thus, it has been seen that Covid-19 has caused the formation of various social perceptions towards Syrians, and more importantly, some pre-existing perceptions have developed at a level that leads to social exclusion and otherization. In this sense, it has been revealed that the Covid-19 epidemic played a triggering role in deepening and clinching these perceptions towards Syrians.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.